Dolar 36,4339
Euro 38,1549
Altın 3.441,38
BİST 9.602,16
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 3°C
Az Bulutlu
Bursa
3°C
Az Bulutlu
Paz 4°C
Pts 7°C
Sal 8°C
Çar 11°C

Ben bir Salatalığa Aşık Oldum

14 Şubat 2025 18:09
A+
A-
Niye, nasıl, neden gibi sorular; acaba öyle mi oldu, şöyle mi olacak gibi soruları ve endişeleri de beraberinde getiriyordu . Bir korku kümesi ve bir endişe kümesi içinde ortak alanda birleşen kesişim kümesi onun doğurduğu ve doğuracağı sonuçları da peşisıra sürüklüyordu. Blogger diyor ki çook sık ziyaret ediyorsun! Peki ben de ona diyorum ki,; ya anlatacaklarım çoksa:) Artık deftere yazı tutmayı becerebilen ellerim eskisi gibi hızlı yazamıyor ne yazık ki. Oysaki günlüklerimiz vardı, ağladıklarımızı yazdığımız, şimdi ise herkes okuyacak endişesi ile daha çok yazamadıklarımız büyütüyor içimizdeki duyguları. Ve ben; ‘ bir arslan gibi kükremek gelse de içimden evcilleştirmek zorunda kaldığım bir aslan terbiyecisiyim en derinden. ‘Kaplumbağa terbiye ediliyor da, diğerleri niye edilmesin.’
Bir yurtdışı gezisi esnasında sesi derinden gelen bir rehber dedi ki, Aslan maslan değildir ormanın Hakimi, ayının zekasını kimse geçemez. ayı zeki bir hayvan olsa da yönetim becerisi ve idare etme yeteneği yoktur. Bunu da Artvin sularında gezerken, köylerinde bizi ağırlayan ev sahiplerinden öğrendim. Misafir onların misafiri olsa da, kendi kurdukları habitatın kendi düzenlerine göre işlemesi gerektiği konusunda ısrarcıydılar.
Mesela 9 yaşındaki kızımın bikini ile denize giriyor olması onları rahatsız ediyordu ve oraya her gidişimizde, 3/4 gün bile kalacak olsak, o ağırlık bizi yıldırıyordu. Zaten ayı o iklime ait bir cins olabilirdi fakat biz o iklimin yolcusu değil idik. Büyüme çağında iken nemli ortamlar kızlarımın eklemlerini ağrıtıyordu.
Bazen yazılarımı sağlatarak ve bazen de damıtarak yazmak isterdim elbette, ama fokur fokur kaynayan ve buhar olan bir su gibi, buharlaşıp uçuyorum işte. Yılmaz Erdoğan ve İnci Taneleri geçiyor aklımdan, elinde bir kara Hindibağ tutardı Yılmaz Erdoğan ve biz onu üfleyip, sonuna kadar üfleyip, dilek tutmayı çok severdik. Artık Hindibağ da bulamaz oldum ya neyse. Bulduğum da hızlı bir nefes ile üfleyeceğim ki, her yere tohumunu saçmasına ben yardım edeceğim. Sevgililer günün de böyle yazıların dökümlesi dilimden aşıkların yolculuğunu anımsatır hep en derinden. Aşuk ile Maşuk, Şems ve Ana Mevla. Yaptıran dişil enerji ve yapan da eril enerji ve en nihayetinde bunların hepsinde biri erkek biri dişi, çek fişi lamba yansın. Fiş çekilince iş bitmez sadece lambalar yanar,)
Bilinmek istemek aman Allah’ım ne büyük bir yük iki kürek kemiğinden ayrılmış ve hatta oraya bıçak saplanarak kanatılmış birileri için. Hepimiz için. Ben, sen diye bir şey yok bu hikayede. Mesela bu sabah salatalığı ortadan ikiye böldüm elimle, abooo. ne göreyim bir de tam ortasından ince bir damar geçmiyor mu, eyvah dedim, dur bakalım ne anlatacak bize; ‘amanın bir de ne göreyim Keloğlan ile Aykız:)
Yoookk baktım ince ince ortadan suyu emiyor ve kendini büyütebilmek için atom parçacıkları gibi bağ kuruyor ve en nihayetinde, yani olgunlaştığında:’ Ben bir salatalık oldum, yenmeye hazırım diyor.’ Zaten yemeden de doymuş oldum, bilgisi doyurdu, sevgisi doyurdu, fikri doyurdu, cismi  doyursa ne olur (şifa)
doyurmaz ise ne olur? ( ilmini sana verir) =boşluk. Şimdi sen o boşluğa bir aşk doldur. 14 Şubat hatırına.
Yani yesen de olur yemesen de olur. Yastık altına koy belki sabaha para olur:)) isteyene… Çünkü asıl hedef para ise niyetin ne önemi var Dileğin.. ne kıymeti..
Yemek ile ilgili farkındalıklarım: Mesela ben bir pırasa yemeği yapacaksam ve onun içine zeytinyağı katıyorsam; zeytinyağı onu hapsedeceği için 3/5 gün tazeliğini korur. Zeytin zaten ölümsüzdür. 2 yıl ömrü vardır yağının, belki daha fazla, belki de sonsuz…Ya da kek yaptım içine elma attık diyelim, şimdi sen bunu çiçek yağ ile yapmışsın içine çikolata da atmışsın, olsun o da güzel olur. Çiçeğin yağı da kekte çok güzeldir. Doğru işlemden geçiriliyorsa, havaya bile uçabilirsin ay çiçeğin yağı ile. Yani zeytinin yağı oluyor da çiçeğin yağı niye olmasın. Vallahi inanın, şu güzel ülkem de her şeyin yağı olur ve hatta yenir, yeter ki elinin lezzeti, anne sevgisi (o an ne yaratacağını fısıldayan, anne anlamında kullanmıyorum), sağlam bir besin zeytin gibi vs, sonra kat karıştır ve katık et.
Şimdi sana söylüyorum kızım ama gelinim sen anla, sözü ile bağlanmayı tercih ediyorum; ‘ama dan sonraki mi doğru, ama dan önceki mi doğru.!
Hani bir yol vardır, geldiğin ve bir yol daha vardır gideceğin, geldiğin yolu gerçek sanırsan, gideceğin yola da erişemezsin. Ben bu sebeple dünya gerçekliğine çok tutunamadım, Çünkü biz acılarımızı da neşelerimizi de nötrleyebilen bir nesiliz. Yüce rabbim de bana öyle 2 tane kız çocuğu bağışlamış ki, büyük olan geldiğim yolum Badem (şarap akıllım): şarap gibi duyguları, kim nereye çekerse o oraya, uçuş uçuş bir kelebek misali, tutamıyorum da kanatlarından, çok ince tozu elimde kalır diye endişe ediyorum. Bir de Defnem var, Rabbim ona tingerbell nefesi üflemiş. Hep gideceğim ve nerede duracağımı gösterir. Kıyamaz hiç kimseye.
Bazen bütün meseleyi 1 şarkıyla ya da bir çiçekle çözebilirsiniz, bazen de koskoca bir dünyayı fethetmek istersiniz. Oysaki boynu düşmüş yere yakın bir başak da fısıldayabilir kulağınıza, aslında bakacağınız yerin gözünüzün önü olduğunu. Aradık durduk ve aramaya da devam edeceğiz, herkes kıyam etmeden de gitmeyeceğiz. Türkiye bizim, Dünya bizim, Galaksi bizim ve gezegenler bizim. Bugün bana bunu bir salatalık fark ettirdi,) ‘seni gidi salatalık seni’ sözü de nereden gelirdi.
Daktilo ile yazmanın ritmi sanki daha da güzel miydi. Ses ve nefes, ve ritim. Tik tak, tik tak dön de arkana bak..
Bugününüz ve bundan sonra aşk ile yaşayacağınız her gününüz kutlu olsun..
YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
16 Ağustos 2024 15:19
20 Eylül 2024 21:15
6 Ağustos 2024 08:10
23 Kasım 2024 12:46
8 Şubat 2025 16:25
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.