Bazı aşklar mesafeleri aşar…
Bazen bir futbolcu, sadece bir oyuncu olmaktan çok daha fazlasıdır. Bazen bir şehir, bir insanın kaderine yazılır. Seninle de öyle oldu… Binlerce kilometre öteden geldin ama yüreğin çoktan Bursa’ya aitti. Bu arma için ter döktün, zaferler yaşadın, hüzünlere ortak oldun. Ve en önemlisi, bu şehrin çocuklarının kahramanı oldun.
16 Mayıs 2010’da, o unutulmaz golü attığında gözlerindeki ışığı gördük. O ışık, Bursa’nın semalarına yükselen bir yıldız gibi parladı ve hiç sönmedi. O gün sadece bir şampiyonluk kazanmadık, bir adamın saf ve karşılıksız sevgisine tanıklık ettik. Sahada mücadele eden bir futbolcudan çok daha fazlasıydın sen bizim için. Yeşil-beyaz formayı sırtına geçirdiğin ilk günden bugüne kadar, sadece bir oyuncu değil, bu şehrin evladı oldun.
Ve şimdi, yollar ayrılıyor belki ama biliyoruz ki bu bir veda değil… Bursaspor seninle büyüdü, sen Bursaspor’la efsane oldun. Ayrılıklar sadece kelimelerde olur; yüreklerde, hatıralarda ve bu şehrin sokaklarında adın hep yaşayacak.
Bu süreçte, unutulmaması gereken bir şey daha var: Başkan Enes Çelik ve yönetimi, bu kulübü borç batağından çıkarmak için büyük bir mücadele veriyor. Zor kararlar alınıyor, sancılı süreçlerden geçiliyor. Ancak bugün, Bursaspor’un geleceğini inşa etmek için adımlar atılıyor. Haksızlık etmeyin, alınan kararlara saygı duyun. Eleştiriler olacak ama öncelik, bu kulübün yeniden ayağa kalkması olmalı.
Sakin kalın, yol uzun! Yönetim, bu mücadelede yalnız kalmamalı. Bugün verilen emekler, yarının başarılarını getirecek. Ve biliyoruz ki, bu büyük camia yeniden hak ettiği yere dönecek.
Teşekkürler EFSANE! Bir gün yine buluşacağız…