Aylar sonra icra ile kızını gördü
İstanbul’da özel bir şirkette çalışan Hayrullah K., mahkemenin haftada 1 gün görme hakkı tanıdığı 2 yaşındaki kızını, boşanma aşamasındaki eşinin izin vermemesi nedeniyle 9 ay göremedi. İcra yoluyla kızını görebilen Hayrullah K.’nin şikayeti üzerine anne hakkında ‘çocuğun kaçırılması ve alıkonulması’ suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Hayrullah K., 2018 yılında evlendiği eşi T.K., 2020’de şiddetli geçimsizlik nedeniyle karşılıklı olarak İstanbul Anadolu Adliyesi 3’ncü Aile Mahkemesi’nde boşanma davası açtı. Dava sırasında mahkeme, çiftin 2 yaşındaki kızlarının velayetini geçici olarak anneye verirken, babaya haftada bir gün saat 13.00 ile 17.00 arasında görme hakkı tanıdı. Ancak Hayrullah K., boşanma davası süren mahkeme kararına rağmen eşinin izin vermemesi nedeniyle kızını 9 ay göremedi. Hayrullah K., daha sonra mahkemenin kararıyla icra dairesine başvurdu ve icra memurları eşliğinde kızını görebildi.
Hayrullah K. ayrıca eşi hakkında suç duyurusunda bulundu. Bunun üzerine anne hakkında İstanbul Anadolu 23’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘çocuğun kaçırılması ve alıkonulması’ suçundan 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın görülmesine devam edilirken, Hayrullah K. her hafta icra memuru ve pedagog gözetiminde çocuğu ile görüşüyor.
‘PSİKOLOJİK SORUNLARA YOL AÇIYOR’
Hayrullah K.’nın avukatı Gamze Bal, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını ve çocuğunu görmek için borç para almak zorunda kaldığını söyleyerek, “Ülkemizde birçok çocuğun icra yoluyla alınması gündeme gelmektedir. Boşanma davasındaki taraflar birbirlerine olan öfkelerine çocuklarını da alet etmekte, daha da ötesi, çocuklarını birbirlerinden intikam almak amacı ile kullanmaktadırlar. Çocukların bu süreçten son derece olumsuz olarak etkilendiği gerçeğini görmezden gelmektedirler. Adeta bir mal gibi çocukların icra yoluyla alınması her şeyden önce çocukların psikolojik sorunlar yaşamasına sebebiyet vermektedir. Bu durum, çocuğun geleceğinde telafisi mümkün olamayan sorunlara yol açmaktadır. Bu nedenle; öncelikle ailelerin bu konuda hassasiyet göstermesi, daha sonra bu yanlış uygulama yeniden çocuğun çıkarları gözetilerek ivedilikle değiştirilmesi gerekmektedir. Bu sorunun çözümü için yapılacağı duyurulan düzenlemenin bir an önce çıkartılmasını beklemekteyiz” dedi.