Dolar 34,7401
Euro 36,5750
Altın 2.957,37
BİST 9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa °C
Bursa
°C
°C
°C
°C
°C

Aşk ve İsyan ve Mahzuni Şerif

18 Mayıs 2021 08:19
651
A+
A-

Daha önce de bahsetmiştim sanırım, çocukluğumdan beri kendi çapımda saz çalar, kendi halimde söylerim. Pek dinleyenim olmamıştır belki ama ben hiç bırakmadım sazımı. İsimlerini vermek istemediğim birçok ünlü müzik insanı ile çocukluk ve gençlik yıllarımda dostluklarım ve arkadaşlıklarım da olmuştur. Birçok ünlünün saz heyetinde bulunup ekmek paramı kazandığım zamanlarımın olduğu gibi. Hatta Ankara Maltepe’de yetmişli yıllarda İzzet Altınmeşe gibi gerçek bir halk türküsü araştırmacısı ve yorumcusunun sahne aldığı bir gece kulübünde Aşık Sinani diye alt kadrolarda saz çalıp türkü okumuşluğum da olmuştur üniversite yıllarımda. Her zaman söylerim herkesin hayatı bir romandır ya bana göre benimki de birkaç ciltlik bir roman sanırım.

Nereden nereye gittim, affediniz lütfen. Ne zaman alsam sazımı elime ya Neşet Ertaş hocanın yani ‘Bozkırın Tezenesi’nin dünya durdukça yaşayacak sevda ve insanlık kokan eserleri ya da Çağımızın Pir Sultan Abdal’ı Aşık Mahzuni Şerif’in isyan dolu türküleri gelir mızrabımın üstüne. Bir ondan, bir ondan derken arada bir de Barak havaları ve Halit Araboğlu, demeyin gitsin. Ha gönül gözleriyle gören gözlerden daha iyi gören Aşık Veysel’in “İki Kapılı Han’ı” olmazsa olmazım. Ya da Nesimi’nin Haydar’ı ve daha niceleri. Daha yüzlerce, binlerce ozanımızdan bahsetmek ve onları çalıp söylemek mümkün ama bugün Aşık Mahzuni Şerif’i yad etmek istiyorum izninizle.

Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinin Berçenek Köyü’nde doğmuş ve 62 yaşında Almanya’nın Köln şehrinde son yolculuğuna çıkmıştır. Vasiyeti üzerine Hacı Bektaş Mezarlığı’na defnedilmiştir. Hayatı hakkında anlatabileceğim bu kadar olup, 62 yıllık yaşamında neler yaptığını anlatmaya çalışmak istiyorum. Sürekli olarak zulme karşı direnmiş, haksızlığın karşısında ve haklının yanında yer almıştır. Muktedirler tarafından taciz edilerek büyük sıkıntılar yaşamıştır. Devrin başbakanı Nihat Erim’e atfen yazdığı “erim erim eriyesin” adlı türküsü nedeniyle cezaevinde de yatmıştır.

Ama yaşadığı sıkıntılardan yılmamış ve hiçbir zaman muktedirlerin yanında olup, sazını ve sözünü satmamıştır. Her koşulda dik durabilmiş ve adeta son yüzyılın Pir Sultan Abdal’ı gibi ölümsüz eserler vermiştir.  İlk akla gelen türkülerinden “İşte gidiyorum Çeşm-i Siyah’ım, Kanadım Değdi Sevdaya, Tanrım bana ömür vermiş boşu boşuna ve Yetimin sırtından doyan doyana, Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, bilmem söylesem mi söylemesem mi” Daha yüzlercesi var ve binlerce şiirler.

Siyasal görüşünüz ne olursa olsun onda kendinizi bulacak birçok türküsü vardır dinleyeceğiniz. Zira o halktır, halkın bir parçasıdır. Yeri gelir işçi, yeri gelir manav, yeri gelir ırgattır. İşte bu yüzden halk ozanı olmuştur. Şöyle bir düşünüyorum da, bütün dünya senin olsa bile bir gün sen de herkes gibi bu dünyadan gideceksin ve birkaç nesil sonra hatırlayanın dahi olmayacak.

Ama dünya durdukça deyişleri ve türküleri yaşayacak olan AŞIK MAHZUNİ ŞERİF’İ sevgi ve minnetle yad ediyorum.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
16 Eylül 2021 08:22
4 Mart 2021 11:42
14 Şubat 2021 23:09
15 Temmuz 2021 11:09
13 Ocak 2021 17:35
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.