Dolar 34,5503
Euro 36,4552
Altın 2.965,61
BİST 9.131,88
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Az Bulutlu
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cum 19°C
Cts 7°C
Paz 8°C
Pts 9°C

Aşırı Doz Motivasyon

8 Nisan 2021 12:53
813
A+
A-

Eski amatör küme topçularının klasik cümlesi vardır; “Sen beni gençken görecektin, ne topçuydum”… Ben bile bu cümleyi sık sık kullanmışımdır. Hemen tüm amatörlerin kullandığı bu cümle, acaba maçlar öncesi yoğun “Bengay” kokusuna maruz kalmamız veya çok “gaza” getirilmemizden olabilir mi? Hele bir de takım adımız yazan eşofmanlarımız veya spor çantamız ile antrenmana veya maça gidiyorsak anlatılmaz gurur ve heyecan duyardık. İlçe esnafı maça giderken yolda bizi gördükten sonra,” Maç kiminle? Saat kaçta? Hadi yenin şunları!” gibi söylemleri ile kendimizi çok daha elit ve seçilmiş hissederdik. Aynı motivasyon sahaya çıkarken de “Haydi alıyoruz bu maçı, sağlam başlıyoruz haydi” nidaları ile birbirimizi gaza getirme ile devam ederdi. Bu kadar üst düzey motivasyondan sonra, aslında tribünlerde hiçbir zaman olmayan “yetenek avcılarının” gözüne girmek için varımızı yoğumuzu ortaya dökerdik.

Yine böyle üst düzey motivasyon ve yetenek avcılarına kendimizi beğendirme beklentileri ile çıktığımız bir maç vardı. Türkiye Gençler Finalleri Eskişehir etabında oynadığımız ikinci maç, tam her şeyimizi göstereceğimiz bir ortam. Eskişehir Atatürk Stadı çimleri bizim futbol keyfimizi artırmış, İstanbul Gaziosmanpaşa Kültürspor ile oynuyoruz. Maç öncesi yine motivasyon zirve yapmış durumda, hepimiz top ile haşır neşir olmak için can atıyoruz. Kulakları çınlasın, forvette yer alan bir arkadaşım o gün çok hırslı, her topa çıkıyor, atlıyor, hopluyor zıplıyor, tam anlamıyla “gaza gelmiş” durumda, bu hırs ve çalışkanlığı akabinde takımın da desteği ile bir de gol atmıştı. 1-0 öndeyiz ama forvet arkadaşımın hırs ve mücadele azmi inanılmaz, derken ceza sahasına gelen topa rövaşata vurmak üzere kendisini havada gördük. Yere düşüşü havaya çıkması kadar keyifli olmadı, sert bir şekilde ensesi ile kafası arasında bir bölge zemine çarparak oldukça kötü bir iniş gerçekleştirdi. Yerde hareketsiz kalınca, maçın orta hakemi hemen maçı durdurarak yanına gitti, sendeleyerek kalkmaya çalışan ama boş gözlerle etrafa bakan arkadaşın, bilincini kontrol etmek için sorular sormaya başladı. Arkadaşımız boş gözler ve asabi tavırla orta hakemin elinden kurtulmaya çalışarak “Bırak beni ya, ben beni bilmiyorum zaten” deyince, bu cümlenin uzun yıllar aramızda kullanılacak bir slogan olacağını tahmin etmiyordur. Orta hakemin, yan hakeme dönerek “aman bu çocuğa dikkat et iyi değil” demesi durumun vahametini ortaya koyuyordu. İlk golü kendi atmasına rağmen arkadaşımın, saha içindekilere “Maç kaç kaç? Skorbordda 1-0 yazıyor, golü kim attı?” gibi sorular sorması, hala “Ben beni bilmiyorum” kıvamında olduğunun göstergesiydi. Nihayet ilk yarı bitince soyunma odasına girdik, arkadaşımızın “araftaki” durumu devam ediyordu. Takımdaki arkadaşlar “Henüz kendinde değil ona Maradona olduğunu söyleyelim” diyerek 2. yarı arkadaşımızı bambaşka bir kimlik ile sahaya çıkarmak ve maçı garanti altına almak istiyorlardı.  Biraz soğuk su, biraz dinlenme ile arkadaşımız kendine geldi. Maça, öz kimliği ile devam etti. Galibiyetimiz ile biten maç sonrasında normale dönen arkadaşımız hala attığı golü hatırlamıyordu. Onun için maç rövaşataya kalktığı anda kafasında bitmiş, kalan sürede, otomatik pilotta olan bir uçak gibi hedefe odaklı olarak maçını tamamlamıştı. Aşırı motivasyonun yanında, hep varlığına inanılan ama hiçbir zaman görülmeyen yetenek avcıları, amatör küme topçusunun vitesini artıran, bazen de sınırlarının üstüne çıkarmaya zorlayan unsurlarıdır. Maddi kazançtan çok karşılıksız futbol sevgisinin ağır bastığı, sakatlanmayı göze alarak futbolun gereklerini yerine getirme çabaları hepimizin o dönem yaptığı şeylerdi. O yüzden eski amatörler “Sen beni gençken görecektin, ne topçuydum” derler. Gerçekten o dönem “gaz” ile oynayan eskiler ne topçuydu.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
22 Kasım 2023 07:49
13 Nisan 2021 13:22
7 Eylül 2024 06:31
26 Mart 2021 07:50
18 Nisan 2021 09:41
8 Mayıs 2021 10:03
YORUMLAR

  1. Naz dedi ki:

    Savaş bey çok keyifli bir yazı yine teşekkür ederiz

  2. Uğur ÖZBAY dedi ki:

    Gaz iyidir. Her yerde işe yarar. İş hayatına atıldığınızda patron yada yönetici size gaz verdiğinde aklınıza o zamanki antrenörünüz gelir ne istediğini anlarsınız.😉👍🏻

  3. Aliihsan Cengiz dedi ki:

    Para,çok para demek ki zararlı