Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Bursa
8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pts 9°C
Sal 10°C
Çar 12°C
Per 15°C

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni normalde güncelleme

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni normalde güncelleme
9 Haziran 2020 22:03
499
A+
A-

Cumhurbaşkanlığı Kabinesi toplantısı, Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Ankara’da yapıldı.

Tam 9 defa video konferansla gerçekleştirildikten sonra ilk kez yüz yüze yapılan kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu.  Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından millete seslendi.

Sözlerine vefat yıl dönümleri dolayısıyla Abdürrahim Karakoç ve Cahit Zarifoğlu’na bir kez daha Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Erdoğan, bu şairlerin sadece kendi dönemlerini değil, nesilleri etkileyecek eserler bırakmış iki gönül insanı olduğunu dile getirdi.

“TÜRKİYENİN SALGINI YENMESİ YETMEZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uzun bir aradan sonra yüz yüze gerçekleştirdikleri Kabine Toplantısı’nda normalleşme takvimi çerçevesinde attıkları adımların çok yönlü değerlendirmesini yaptıklarını vurgularken, “Salgın dönemini özellikle Avrupa ile kıyaslandığında en az kısıtlama, can kaybı ve ekonomik sıkıntıyla atlattığımız bir gerçektir. Türkiye aynı kararlılıkla yoluna devam ediyor. Bu musibetin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe, temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Ülkemizin tek başına salgını yenmesi yetmiyor. Dünyanın tamamının da aynı başarıyı elde etmesi gerekiyor. Bu bakımdan yeni normal dediğimiz düzenin bir süre daha devam edeceği gerçeğine kendimizi alıştırmalıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, hastaneden ilaca, maskeden, solunum cihazına bu mücadeleyi yürütmek için ihtiyaç duyulan her türlü imkana sahip olunduğuna işaret etti. Türkiye’de yaşayan istisnasız herkesi içine alacak kapsamdaki genel sağlık sigortası sisteminin dünyaya örnek olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Doktorundan hemşiresine, teknisyeninden temizlik görevlisine kadar sayıları 1 milyon 100 bini bulan sağlık ordumuzla 83 milyon vatandaşımızın hizmetindeyiz.” dedi.

İSTEMEDİĞİMİZ GÖRÜNTÜLERE ŞAHİT OLUYORUZ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin hem salgından korunma hem de hastalandığında ne yapması gerektiği konusunda bilinçlendiğine dikkati çekerken, “Elbette zaman zaman istemediğimiz görüntülere şahit oluyoruz. Ancak bu tür olumsuzlukların istisna, kurallara riayetin genel olduğu kanaatindeyim. Salgın sonrası yeniden şekillenecek üretim ve ticaret ilişkilerinde ülkemizin öne çıkması için hem sağlık tedbirlerini hem ekonomik tedbirleri sıkı tutmak mecburiyetindeyiz. Türkiye’nin bu tarihi fırsatı kaçırmaması için gereken her şeyi yapacak her mücadeleyi yürüteceğiz. İstiklal Harbimiz sonrasında dünyadaki büyük dönüşümleri değerlendirmekte yeteri kadar başarılı olamamıştık. Bu defa inşallah her şey çok farklı gelişecektir. Milletimden hem yeni dönemin kurallarına uyarak hem işine gücüne sıkı sıkıya sarılarak bu sürece destek vermesini bekliyorum” dedi.

 “BÜYÜK VE GÜÇLÜ TÜRKİYE’NİN İNŞASI

Erdoğan, 2023 hedeflerine ulaşmaya en yakın olunan dönemde bulunulduğunu belirterek şöyle devam etti: “Evlatlarımıza 2053 ve 2071 vizyonlarını gerçekleştirebilmeleri için emanet edeceğimiz büyük ve güçlü Türkiye’nin inşasında adeta son dönemece giriyoruz. Gelin, tarihi tekerrür değil tekemmül ettirerek bunu hep birlikte başaralım. Gelin, Sultan Alparslan’ın kapılarını açtığı, Osman Gazi’nin temelini attığı, Fatih Sultan Mehmed’in çatısını kurduğu, Gazi Mustafa Kemal’in küllerinden yeniden ayağa kaldırdığı bu güzel ülkeyi beraberce layık olduğu yere çıkaralım. Gelin, milli iradeye sahip çıkarak, ekonomimizi büyüterek, istikrarımızı koruyarak, güvenliğimizi, sınırlarımızın ötesine taşıyarak başlattığımız bu büyük şahlanışı tek yumruk halinde zaferle neticelendirelim. Darbelerin, cuntaların, vesayetin geri kalmışlığın pençesinden kurtarıp, her alanda yerli ve milli zihniyetin hakim olması için çok çalıştığımız ülkemize borcumuzu ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Bizlere bugüne kadar nice başarılar lütfeden Rabb’imizin önümüzdeki aydınlık günlere de kavuşturacağına inanıyorum. Hiçbir salgının, hiçbir tehdidin ülke ve millet olarak birliğimizden, beraberliğimizden, kardeşliğimizden, dayanışmamızdan büyük olmadığı inancıyla yolumuza devam ediyoruz.”

ALINAN YENİ KARARLAR

Erdoğan, halen devam eden kimi kısıtlamaları gelişmelere göre değerlendirdiklerini ve sonuçları milletle paylaştıklarını anımsatarak bu hafta toplantıda alınan kararları şöyle açıkladı: “Lokanta, kafe, kıraathane gibi işletmelerin kapanış saati 22.00’den 00.00’a uzatılmıştır. Sinema, tiyatro, gösteri merkezi gibi işletmeler 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara göre faaliyete geçebilecektir. 65 yaş üstü vatandaşlarımız haftanın her günü 10.00 ila 20.00 saatleri arasında dışarı çıkabilecektir. 18 yaş altı ile ilgili kısıtlama ise küçüklerin ebeveynleri refakatinde olmaları şartıyla tümüyle kalkmıştır. Milli parklar ve doğa parkları sağlık çalışanları, 18 yaş altı ve 65 yaş üstü için ücretsiz olacaktır. Nikah salonları 15 Haziran’dan itibaren, düğün salonları ise 1 Temmuz’dan itibaren belirlenen kurallara uygun şekilde hizmet vermeye başlayabilecektir. Aldığımız kararların ülkemize, milletimize hayırlı olmasını Allah’tan diliyorum.”

Bugüne kadar sağlık yardımı veya ihracat izni talebine olumlu karşılık verdikleri ülke sayısının 125’i bulduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hekimlerimizin COVID-19 tedavisinde etkin şekilde kullandığı Favipiravir isimli ilacı TÜBİTAK çatısı altında çalışan bilim insanlarımız kendi sentezimizle üretmeyi başardı. Sağlık Bakanlığımızın ruhsat sürecinin tamamlanmasının ardından ilaç kullanıma sunulacak” diye konuştu.

Erdoğan, Coronavirüs salgınının küresel ekonomi üzerinde tarihte benzerine az rastlanan şekilde olumsuz etkiye neden olduğuna dikkati çekerek, dünya ticaret hacminin önceki krizlerden farklı olarak hem arz hem de talep yönlü daralma nedeniyle önemli ölçüde düştüğünü bildirdi.

Dünya Ticaret Örgütünün hesaplamalarına bakıldığında, daralmanın 2020’de yüzde 13 ile yüzde 32 arasında gerçekleşeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“IMF ise dünya ticaret hacminin 2020’de yüzde 11 oranında azalacağını öngörüyor. Sonuç olarak 2020 yılında dünya genelinde büyük üretim kayıpları, milli gelirlerde küçülmeler, işsizlik oranlarında yükselişler bekleniyor. Hükümetler ve merkez bankaları, ekonomilerini ve finans sistemini desteklemek amacıyla maliye ve para politikalarını içeren önlem paketleri açıkladı. Özellikle Amerika’da ve Avrupa’da oldukça yüksek miktarlarda açıklanan destek paketlerine rağmen ekonomide istenen toparlanmanın yavaş ve sınırlı olduğu görülüyor. Oldukça ciddi rakamlara ulaşan kamu yardımlarının da yakın gelecekte ekonomilere ağır yük getireceği anlaşılıyor. Türkiye, tıpkı sağlık alanında olduğu gibi ekonomide de hızlıca devreye aldığı kapsamlı tedbirlerle, salgının ekonomi üzerindeki etkilerini en aza indirmeyi başarmıştır. Dünyanın en iyi sağlık sistemlerinden birine sahip olmanın yanında sağlam ekonomik yapımız sayesinde tüm vatandaşlarına ücretsiz tedavi imkanı sunabilen nadir ülkelerden birisi olduk.”

“ÜLKEMİZİ DÖRT TEMEL TAŞ ÜZERİNDE YÜKSELTECEĞİZ DEDİK”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 yıl önce yola çıkarken, “Biz ülkemizi dört temel taş üzerinde yükselteceğiz” dediklerini, bunlardan birincisinin eğitim, ikincisinin sağlık, üçüncüsünün adalet, dördüncüsünün de emniyet olduğunu hatırlattı.

“Bu dört önemli temel taşı yerine koyduk ama bunun üzerine daha ilave ettik.” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Neydi bu? Ulaşım. Neydi bu? Tarım. Neydi bu? Enerji. Neydi bu? Dış politika. Bütün bunlarla beraber Türkiye artık yerinde duramayan ve her geçen gün daha da güçlenen ve böylece ileri yürüyen bir ülke. Ekonomi alanındaki mücadelemizi, istihdam ve iş gücü piyasamızı ayakta tutma ile vatandaşlarımızın gelir kaybına uğramalarının önüne geçme üzerine kurduk bunu. Bu amaçla son 3 ayda 5,5 milyon ailemize 1000 lira karşılıksız nakdi yardımda bulunduk. Esnafımızın ve işletmelerimizin maliyetlerini, gerek Sosyal Güvenlik Kurumu gerek ödemeleri ertelemeleriyle ciddi oranda azalttık. Kamu bankalarımız aracılığıyla çok kolay şartlarda düşük maliyetli finansman desteklerini devreye alarak nakit ihtiyacını karşıladık. Çalışanlarımızı korumak için hem işten çıkarmayı yasakladık hem de kısa çalışma ödeneğiyle işletmelerin maaş yükünü hafiflettik. Mart ayından bu yana 3 milyondan fazla kişi kısa çalışma uygulamasından yararlandı. Bu kapsamda yaklaşık 5 milyar lira ödeme yaptık. Ücretsiz izne ayrılanlarla, kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan çalışanlara ise aylık 1177 lira nakdi ücret desteği vermeye başladık.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, nakdi ücret desteğinden yararlanan çalışan sayısının da 1 milyonu bulduğunu belirterek, “Geliri 5 bin liranın altında olan 6,7 milyon vatandaşımıza 40 milyar lira finansman desteği verdik.” dedi.

Halkbank aracılığıyla 1 milyon 300 bin esnafa 27 milyar lira finansman sağladıklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ayrıca, yüzde 97’sini KOBİ’lerin oluşturduğu 197 bin işletmeye 154 milyar lirayı aşkın finansman tahsisi yaptık. Esnafımızın, sanatkarımızın, sanayicimizin, üreticimizin, çalışanlarımızın yanında yer almaya devam edeceğiz. Ağustos 2018’de başlayan kur ataklarının ve spekülatif saldırıların etkilerini gidermek için verdiğimiz mücadeleyi, salgın döneminde de başarıyla sürdürdük. Piyasalardaki belirsizliklerin yerini güvene bıraktığı, enflasyon ve faizlerin düşüşe geçtiği, makro ekonomik göstergelerde önemli başarıların elde edildiği dengelenme sürecinin kazanımlarına sahip çıktık. Bu sayede Ekonomik İstikrar Kalkanı gibi gerçekten çok kapsamlı bir tedbir paketini hızlı bir şekilde devreye alabildik. Dışarıdan hiçbir yardıma ihtiyaç duymadan, uluslararası hiçbir kurumun desteğini talep etmeden şirketlerimize, esnafımıza ve vatandaşlarımıza destek olduk. Her talebe anında dönüş yaparak ihtiyaç duyulan destek mekanizmalarını devreye aldık. Mesela konutta tarihin en düşük maliyetleri ve en kolay ödeme imkanlarını içeren bir finansman desteğini geçtiğimiz günlerde milletimizin istifadesine sunduk. Aynı şekilde otomotiv ve turizmde de piyasalara destek olacak finansman imkanları sağladık. Gerek Ekonomik İstikrar Kalkanı gerekse normalleşme dönemi destekleriyle devreye aldığımız adımlar Türkiye’nin ekonomik açıdan ne kadar sağlam durumda olduğunu gösterdi. Şimdi önümüzde bu kazanımları özellikle istihdamda gerçekleştireceğimiz sıçramayla taçlandırmak var.”

Türkiye’nin buradaki amacının Ocak 2019 ile Nisan 2020 arasında işsiz kalan vatandaşların yeniden istihdama katılmalarını sağlamak olduğunu ifade eden Erdoğan, kayıpların telafisinin ötesinde kur saldırısı ve salgın öncesinden daha iyi bir istihdam seviyesine ulaşmayı hedeflediklerini söyledi.

Erdoğan, “Ekonomik faaliyetlerin azalması nedeniyle çalışanlarını kısa çalışmaya geçiren veya ücretsiz izine ayıran işverenlerimize normalleşme desteği vereceğiz.” diye konuştu.

Çalışma hayatında normalleşmeyi teşvik edecek bir mekanizma kuracaklarını anlatan Erdoğan, Kovid-19 salgınının özellikle istihdam üzerindeki etkilerini en aza indirip, salgın öncesinden daha iyi istihdam rakamlarına ulaşmak için gayret edeceklerini vurguladı.

GENÇLERE İSTİHDAM DESTEĞİ

Bu kapsamda ilave istihdam için de teşvik sağlayacaklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sürecin en önemli göstergelerinden olan kısmi ya da esnek çalışma alanında iş gücü piyasamızı daha da verimli hale getirecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Özellikle genç istihdamı için 25 yaş altındaki gençlerin istihdamını destekleyerek beceri ve deneyim kazanmalarını temin edeceğiz. 25 yaş altı gençlerin ve 50 yaş üzerinde olanların kolay şekilde istihdam edilmelerini sağlayacağız. Bunun yanında çalışanlara tamamlayıcı emeklilik sigortası sunacak bir çalışma başlatıyoruz. Tesis edilecek karma model ile işçilerin kazanılmış hakları korunacak. Tamamlayıcı emeklilik sigortası ile aynı zamanda ilave emeklilik desteği alınabilmesini de sağlayacağız. Çalışanlarımız emeklilikte daha da rahat edecekler. Bunun için devlet elini taşın altına koyacak. Bu kapsamda oluşacak fon ile Türkiye’nin İstihdam Kalkanını sürekli hale getirmeyi hedefliyoruz.”

Erdoğan, esnafa, küçük işletmelere, yatırımcılara üretim ve istihdam için uygun maliyetli ve uzun vadeli kaynak sağlayacakları bir sistem kuracaklarını ifade etti.

“Türkiye’nin İstihdam Kalkanı’nı hızlıca devreye aldıktan sonra tamamlayıcı emeklilik sistemini de 2022’de yürürlüğe sokacağız.” ifadesini kullanan Erdoğan, bütün bunlar devam ederken terörle mücadelenin de devam ettiğine dikkati çekti.

TERÖRLE MÜCADELE

Dağda, taşta her yerde, Cudi’de, Gabar’da güvenlik güçlerinin hep birlikte terörle mücadeleyi bayram, seyran demeden devam ettirdiğinin altını çizen Erdoğan, şunları söyledi:

“Bunun da bir maliyeti var. Bütün bunlar devam ederken düşünün savunma sanayiinde milli ve yerli yüzde 20 gibi bir güce sahipken şu anda biz bunları yüzde 70’e çıkardık. Bütün bu yatırımlar devam ediyor. Türkiye tüm bu alanlarda güçlenen bir ülke. Bu mücadele bu şekilde devam ettiği içindir ki bugün hamdolsun Güneydoğu’da, Doğu’da o eski sıkıntılı anlar tarih oldu. Yeterli mi? Değil. Her zaman söylediğimiz nedir? Tek terörist kalmayıncaya kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. İstihdam Kalkanı ile ilgili çalışmaların ayrıntılarını hem Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığımız hem de Hazine ve Maliye Bakanlığımız kamuoyuyla etraflıca paylaşacaktır. Biz bu paketi dönem projesi olarak görmüyor, istihdamı sürekli destekleyecek kalıcı bir atılımın ateşleyicisi haline dönüştürmek istiyoruz. Ülkemizde çalışmak isteyen herkesi iş sahibi yapana kadar durup dinlenmeden mücadele etmeyi, proje üretmeyi sürdüreceğiz.”

Erdoğan, yeni dönemde üretim ve ihracat odaklı büyüme politikasını güçlü şekilde uygulamakta kararlı olduklarını dile getirdi.

Bunun için reel sektöre ve sanayiciye daha çok destek vereceklerini, yenilikçi ve yüksek katma değerli üretim ve istihdamı artıracaklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:

“Yatırımların yüksek ve orta yüksek teknolojili sektörlere yönelmesini sağlayacağız. Salgın döneminde ülkelerin kendi kendine yetebilmesinin önemi daha iyi anlaşıldı. Türkiye olarak son yıllarda yerli ve milli üretimi güçlendirecek çok önemli adımlar attık. Bunlardan biri de stratejik alanlardaki firmalar için geliştirdiğimiz 20 milyar liralık yatırım teşvik kredileridir. Böylece ertelenen yatırımların daha güçlü bir şekilde devreye alınmasını temin etmeyi hedefliyoruz.”

“İÇERİDEKİLER HALA ANLAMAK İSTEMİYOR”

Erdoğan, önümüzdeki dönemde dünya genelinde yeni ticaret imkanlarının doğacağını düşündüklerini söyledi.

Salgın sürecinde yürüttükleri başarılı mücadeleyle dünyada bu konuda en iyiler arasında yer aldıklarını gösterdiklerini belirten Erdoğan, şu değerlendirmede bulundu:

“Üretim, ticaret ve lojistik avantajlarımızla salgın sonrasında dünya ekonomisindeki yerimizi daha da güçlendireceğiz. Birçok ekonominin ciddi daralma kaydettiği yılın ilk çeyreğinde Türkiye ekonomisinin yüzde 4,5 ile yüksek bir büyüme performansı gösterdiğini gerek ulusal gerekse dünya artık görüyor, biliyor. İçeridekiler hala anlamak istemiyor. Ama bakıyorsunuz OECD ilk çeyrekte Türkiye’yi 4,5 ile dünyada bir numara olarak gösteriyor. Avrupa Birliği aynı şekilde, G20 aynı şekilde gösteriyor. Birinci sırada Türkiye. Belki ikinci çeyrekte olumsuz bazı gelişmeler olabilir ama 3. ve 4. çeyrekte biz bu büyümeyi yine yakalayacağız. Çünkü artık zemin sağlam. Bu şekilde de yola devam edeceğiz.”

ENFLASYON HEDEFİ

Erdoğan, nisandaki kayıplara rağmen mayıs ayı öncü göstergelerin ekonominin hızlı bir toparlanma içinde olduğuna işaret ettiğini bildirdi.

Bu tabloda, salgın döneminde firmaların kısmen de olsa üretim ve ihracatlarına devam etmelerinin büyük payının olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bakın Amerika’nın şu anda 45 milyona yakın işsizi var. Türkiye bütün bu şartlara rağmen dimdik ayakta duruyor. Şu anda gerek işsize, gerekse vatandaşlarına her türlü imkanı da sağlamanın gayreti içerisinde. Yurt içi talepteki, ihracattaki ve beklentilerdeki iyileşmeye paralel olarak toparlanma yerini hızlı bir büyümeye inşallah bırakacaktır. Enflasyonun hedeflediğimiz seviyelere inmesini sağlayarak bu olumlu süreci desteklemekte kararlıyız. Mal ve hizmet pazarlarında rekabet ve verimliliği artıracak yapısal reformlar yanında gıda fiyatlarındaki şişkinliği giderecek tedbirleri de alacağız. Ayrıca mal ve hizmet fiyatlarındaki kur geçişkenliğine karşı gereken mekanizmaları oluşturacağız. Amacımız 2020’de yüzde 8,5 olarak belirlenen enflasyon kademe kademe düşürerek 2021’de yüzde 6’ya ve 2022’de inşallah yüzde 5’in altına indirmektir. Borsa İstanbul endeksinin tekrar 110 bin seviyelerine çıkması bize diğer ülkelerden pozitif yönde ayrıştıran bir başka faktördür. Birileri zil takıp oynuyordu. Bak, Borsa İstanbul ne hale geldi. Hadi şimdi bunu da söyle. Büyümeyi de söyle. Niye bunları söylemiyorsun. Daha çok güzel şeyler göreceksiniz ve bunları da öğreneceksiniz.”

 

Libya’daki soruna askeri çözüm bulunamayacağını petro dolarlarla Libyalıların iradesinin satın alınamayacağını artık herkesin kabul etmesi gerekiyor. Türkiye’nin kimsenin toprağında gözün yoktur. Libya’nın güvenliğini ve esenliğini istiyoruz. Libya meselesi Türk savunma gücü yanında ülkemizdeki muhalefetin çapını da göstermiştir. Muhalefetin milletimizin çıkarlarını korumak gibi bir durumu olmadığını bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Libya’nın özellikle Türkiye’nin Libya hükümeti ile imzaladığı deniz yetki alanları anlaşmasından dahi rahatsız olmuşlardır. Doğu Akdeniz’de petrol arama faaliyetlerimize Rumlarla aynı tepkiyi vermişlerdir.

BM’nin tanıdığı Libya hükümetine terörist iftirasını atacak kadar ileri gitmişlerdir. Ülkemizin Libya’da çamura saplanması, başarısız olması için çok bekledirler. Türkiye ve Libya halkı olarak tarihi bir başarıya imza atarak hamdolsun bunların heveslerini bir kez daha kursaklarında bıraktık bırakacağız.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.