Dolar 34,5424
Euro 36,0063
Altın 3.006,41
BİST 9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 7°C
Hafif Kar Yağışlı
Bursa
7°C
Hafif Kar Yağışlı
Paz 8°C
Pts 9°C
Sal 10°C
Çar 13°C

Yurdum İnsanı

19 Eylül 2021 09:57
379
A+
A-

İlginç ve bana göre çok güzel alışkanlıkları ve gelenekleri vardır yurdum insanının. Bunlardan bazılarını bugün irdelemeye çalışacağım. Bunlar, baharı karşılamak ve yazı uğurlamak gibi. İçinde bulunduğumuz coğrafyada yüzlerce uygarlıklar ve devletler gelmiş geçmiştir binlerce yıllar içinde. Her devlet ve her uygarlık kendi izlerini bırakmışlardır bu topraklar üzerine. Bunlardan birincisi baharı karşılamaktır.

Orta Asya, Anadolu ve Balkanlarda baharı karşılamak çok önemlidir. Güneydoğumuzda Nevruz denir baharı karşılama günlerine ve bir bayram havasında geçer baharı karşılama törenleri. Öbek öbek ateşler yakılır, kadınlar ve erkekler, çoluk çocuk, genci, yaşlısı bu ateşin üzerinden atlayarak eğlenceler düzenler. Baharın gelişi büyük bir coşkuyla kutlanır.

Anadolu’nun batısında ve Trakya yörelerimizde Hıdırellez şenlikleri yapılır. Darda kalan insanların imdadına yetiştiği düşünülen Hızır ve denizlerin hakimi İlyas’ın yeryüzünde buluştukları gündür Hıdırellez. 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece baharın gelişi olarak kabul edilir. İsevi aleminde ve Musevi aleminde de baharın geldiği gün olarak kabul edilmiştir.

Dünyanın her yöresinde baharın gelişi büyük umutlarla ve eğlencelerle kutlanır ve neredeyse bir bayram havası eser. Çünkü kış ayları gerek doğanın gerekse insanoğlunun ağırlaştığı ve hantallaştığı aylar olarak değerlendirilmiştir genellikle. Bahar ayları bir doğuşun ve başlangıcın simgesidir. Yorgun doğa canlanmaya, ağaçlar döktükleri yapraklarını yeniden çıkarmaya, çiçekler açmaya ve meyveye dönme hazırlığına girerler. Bu yüzden bahar ayları doğumu ve gelişmeyi, yaz ayları da olgunluğu ve verimliliği temsil eder. Doğa ekilen tohumların ve fidelerin karşılığını her zamanki gibi cömert bir şekilde vermiş ve her şeyini insanoğluna karşılık beklemeden sunmuştur. Tek dileği doğanın insanoğlunun nankörlük yapmaması ve doğaya zarar vermemesidir.

Bahar her anlamıyla insanoğlu ve doğa için çok önemli olup, bir uyanışı ve yeniden doğuşu simgeler. Derken bahar da yaz da biter ve kışın habercisi güz ayları gelir çatar. İşte burada dünyanın diğer toplumlarını ve ülkelerini bilmem ama yurdum insanının olağanüstü çabaları başlar yurdumda. Her ne kadar kış ayları da insanoğluna cömert davranacak ve kışa özgü yiyeceklerini sunmaktan kaçınmayacaktır. Ama bazı konularda mutlaka kış için hazırlıklar yapılması gerekmektedir. Yaz aylarının bitip güz aylarının kendisini göstermesiyle birlikte evlerdeki büyük anneler (nineler) vakur bir havayla ön hazırlıklarını yapar ve evin erkeğine uzun bir liste vererek bunları hafta sonuna kadar hazır etmelerin ister. Hafta sonu gelince bahçeli bir evde ya da bağlarda ve bahçelerde ateşler yakılır ve yayvan, geniş ve koca kazanlara sabahın köründen itibaren hazırlanmış olan domatesler ile tohumları temizlenmiş kırmızı salçalık biberler doldurulur ve kaynatılmaya başlanır.

Ateş yanıp kazanlar kaynarken evin genç kızları ve taze gelinlerinin büyük annelerin o bilgiç tavırları ve talimatları çerçevesinde hazırladıkları kahvaltı sofrasına oturulur ve büyük bir muhabbet ve mutluluk içinde kahvaltı yapılır. Çocuklar koşuştururken büyük anneler “dikkat edin kazana gelmesin” diye otoriter ama bir o kadar da sevgi dolu uyarılarını yapmaktan geri kalmazlar. Evin gelinleri ile kızlarının sürekli olarak kazanı karıştırmaları gerekmektedir, aksi takdirde kazanın dibi tutacak ve bütün emekler boşa gidecektir. Akşamın ilk habercileri ile birlikte kaynamış olan salçalar önceden hazırlanmış olan kavanozlara itina ile doldurulur. Kahvaltılıklar ile yemeklikler ayrılır ve böylece müthiş yorucu ama bir o kadar da mutlu bir hafta sonu kış hazırlığıyla bitmiş olur.

Aslında günümüz teknolojisinde bu hazırlıklara belki de gerek yoktur. Zira daha hijyen şartlarda fabrikalarda hazırlanmaktadır tüm bunlar. Ama hem biraz pahalı hem de çok farklıdır. Farkı tadından ya da kalitesinden ziyade yapılış tarzındandır. Fabrika ürünü salçalarda ailenin dayanışması yoktur, ailenin birlikteliği ve sevgisi yoktur. Tüm aile bireylerinin hep bir arada olduğu bu hazırlığın ana teması aile dayanışması ve birliğidir. Gelinler, damatlar, kaynanalar, kayınbabalar, anneler, çocuklar ve torunlar hep birlikte hazırlamış ve bir bayram havasında birlikte kahvaltı yapmışlardır. Bunun adı sevgidir. Tüm bu hazırlanan yiyeceklerin çok lezzetli olmasının sebebi de işte bu sevgidir.

YURDUM İNSANINI özel kılan da işte budur sevgili dostlarım. Güz aylarınızın ve gelecek kışınızın ılık ve sıcak geçmesini diliyorum.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
4 Ekim 2021 09:52
5 Ocak 2021 09:58
9 Ekim 2021 07:53
21 Ekim 2021 00:12
5 Haziran 2021 10:24
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.