Sistem Takımı Değiliz
Milli Takımımız Dünya Kupası elemeleri 4. maçında Karadağ ile 2-2 berabere kaldı. Hollanda maçı öncesi iki hazırlık maçı yapılsa, Karadağ ve Cebeli Tarık gibi takımları tercih edersiniz. Hem takımın “varsa” oyun sistemini ezberletmek, hem oyun ve pozisyon bularak, takım olarak özgüven sağlamak ve kafanızdaki taktiği uygulamak için böyle rakipler biçilmiş kaftandır. Karadağ ekolü olan bir futbol ülkesi değil, sıradan ve basit oynayan, akşam 11-12 halı saha maçına çıkan arkadaş grubu gibi bir takım. Hepsi iyi niyetli top oynayıp, ter atmaya gelmiş emekli topçu modunda, milli takıma idman verecek düz bir takım. Ama ben her milli maç öncesi Şenol Güneş faktörünü unutuyorum.
Milli takım geçen Avrupa Şampiyonası’nda kaldığı yerden devam ediyor. Takım oyunu, sistemi değil de futbolcuya bağlı performans bekleniyor.
Bu gece diri ve istekli olan Cengiz Ünder ilk yarı gol attı, gol attırdı, arkadaşlarına iyi servisler yaparak her pozisyonun içindeydi. Oynadığı Fransa Liginde de iyi başlayan formda Cengiz Ünder, her an her şey yapabilecek güç ve kabiliyette. Takımda bu maçta kimi çıkarmazsın diye sorsalar; kesinlikle Cengiz Ünder çıkmaz derdim. Kaçan gollerin ardından, orta sahada Kenan’ın ayakkabı bağı ile boğuşurken, ayakkabı bağı kadar ilgilenmediği önündeki Karadağlı futbolcunun defansımız arkasına attığı topta, Melih’in de yerini kaybetmesi, defans çıkmadan yerini boşaltması ile gelen Karadağ golü beni şaşırttı. Hollanda ile oynayacaksınız ve yediğiniz gol amatör kümede ıslıklanır.
İkinci yarı, Milli Takımımızdan gol beklerken, takımın en iyisi Cengiz alındı. O da yetmedi, oyuna pivot santrafor Enes Ünal alındı. Kanatlardan tek top taşıyan adamı oyundan çıkartırsanız, aldığınız pivot santrafora benim buradan asist yapmam çok zor olur. Orta sahada Hakan Çalhanoğlu, Inter’de oynadığı gibi oynasa fark yaratacak, Burak, Yusuf ve hatta Zeki Fransa’daki oyunlarını yarısını oynasa rakip maç sonu imzalı formalarını alıp, hatıra fotoğrafı çektirecek .Ama yurtdışında liglerinde çatır-çatır oynayan bu topçuları Milli Takımda oynatamıyorsanız, sahadaki en verimli oyuncuyu da oyundan çıkarıyorsanız, bu teknik heyet sorgulanmalı. Maçın son dakikalarında ise evlere şenlik bir faul ile ilk övgüyü Alparslan hak ediyor. Milli Takımın stoperi “ağaca çıkar” gibi kafa topuna çıkamaz. Elini ayağını rakibin üstüne koyarak, onun üstüne basarak yükselemez. Frikik olunca, milli kaleci Altay 4 kişilik baraj istiyor, kimse kaleciyi dikkate almıyor. Sağ taraftan, sol ayaklı biri frikik atacak vuracağı tek yer var. Gerçi baraja 4 kişide olsa fark etmez. Nedense Altay, daha topa vurulmadan önce baraj arkasına saklanarak görüş açısını kaybetti ve tek ayak üzerinde yakalandı. Karadağlı topçu vuracağı tek yere vurdu ve gol oldu.
Ne yazık ki sistem takımı değiliz. Altın tepside sunulan bir Dünya Kupası vizesini elimizin tersi ile itiyoruz. Hollanda ve Norveç galibiyetlerinin, Letonya ve Karadağ beraberliklerinden sonra hiç bir önemi kalmadı. Deplasmanda Hollanda ile oynayacağız ve aradaki puan farkımız bire indi. Futbolcuların bireysel form durumundan çok takımın form durumunun ve en önemlisi teknik ekibin form durumunun modern futbolda ne kadar önemli olduğu bir kez daha meydana çıktı. 4 Eylüldeki Cebeli Tarık maçı, Hollanda maçı öncesi moral ve motivasyon açısından çok ciddiye alınmalı ve bir an önce Milli Takıma ait bir oyun sistemi oluşturulmalıdır.
Bir an önce doğru oyun sistemi oluşturulmalı.
Ülkece adam karalamaya, asmaya cok meraklıyız, bunca yanlışın içinde taraflı, tarafsızçoğunluk genç Altay’ a yüklenmiş durumda, vay efendim sen bizim takımın kalecisini oynatmaz, Altay’ ı oynatırsan işte böyle olur, oh olsun, adalet yerini buldu gibi internette cahil kesimin yaptığı yorumlar mevcut ve bunlar üzücü… Ülkenin birlik beraberliğinde olmadığı gibi sporda da bu durum maalesef mevcut, klüpçülüğü bırakıp milli birlik ve beraberlikle hareket etmeli ve düşünmeliyiz, analizleriniz çok guzel Savaş bey, tebrikler…
Takım bir sistem ile oynamadığı ı eşim 5 dakika seyretti,şöyle dedi.”Bu adamlar Burak gol atsın diye her topu ona atıyorlar”Gerçektende Keten Burak,a bir top attı kaleye vursa gol olur……Kısacası biz futbol bilmiyoruz