Jackie Chan’dan komünist parti isteği
Dünyaca ünlü aksiyon filmleri aktörü Jackie Chan, Çin Komünist Partisi’ne (ÇKP) katılmak istediğini söyledi.
Geçen hafta Pekin’de Çin sineması hakkında bir sempozyumda konuşan 67 yaşındaki aktöre, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Komünist Parti’nin 100. yıl törenindeki konuşması hakkında görüşü soruldu. Chan, “Oraya gittiğimde Çinli olmakla gurur duyduğumu sık sık söylüyorum. Ama Çin Komünist Partisi üyelerini kıskanıyorum. Ben de partinin bir üyesi olmak istiyorum” diye yanıt verdi.
Daha önce eşini aldattığını itiraf eden Chan’i ‘karakter sorunu olan biri’ olarak nitelendirenler, ünlü aktörün partiye üye olabilecek yetkinlikte olmadığını öne sürdü.
“100 YILDA PLANLADIKLARINI 10 YILDA YAPTILAR”
“Çin Komünist Partisi’nin büyüklüğünü görebiliyorum” diyen ünlü aktör, partiyle ilgili görüşünü açıklarken, “Dediğini yapar ve vaat ettiğini yerine getirir. 100 yılda yapmayı planladıkları şeyi on yıllar içinde başardılar” dedi.
NTV’de yer alan habere göre; Chan’in sözleri, Twitter’ın Çin versiyonu olan Weibo adlı sitede tartışma yarattı. Sosyal medya kullanıcıları, Chan’in karakterini sorgulayan eleştiriler yönelterek, oğlu Jaycee’nin uyuşturucu suçuna karışmasının onu parti üyesi olma yetkinliğinden uzaklaştırdığını söyledi.
Chan, 2015’te oyuncu Elaine Ng ile yasak ilişki yaşadığını ve bu ilişkiden bir çocuğu olduğunu itiraf etmişti.
Çin medya kuruluşu China Daily’ye göre, Komünist Parti üyeliği edinme süreci, kişinin ideolojisini, karakterini ve kişisel tarihini hesaba katan ayrıntılı bir inceleme prosedürünü içeriyor.
Chan, henüz Komünist Parti üyesi değil ancak Çin hükümetine danışmanlık hizmeti veren Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı’nda delegelik yapıyor.
HÜKÜMETE DESTEK VERİYOR
Ünlü dövüş sanatları yıldızı, Çin hükümetine bağlılığını ilan etmekten hiçbir zaman çekinmedi. 28 Haziran’da Pekin’de yapılan Komünist Parti 100. yıl kutlamalarında da ön saflarda yer aldı. Chan, törende, Çin-Japon Savaşı’nı anlatan bir şarkıyı seslendirdi.
Chan ayrıca, 2019’da Hong Kong’da yapılan ABD yanlısı protestolar sonrası, Çin’in ulusal güvenliğine tehdit olarak görülen “her tür eylem ve etkinliği” yasaklayıp suç saydığını gösteren yasa çıkarmasını da desteklemişti.