Şeref Golü
Milli takımımız EURO 2020′ nin son maçında İsviçre’ye 3-1 yenilerek turnuvaya fiziki olarak da veda etti. Motivasyon, enerji, teknik ve taktik açıdan İtalya maçı ile turnuvayı kafasında bitiren milli takım, son maçta sadece eleştirilere yönelik bir oyun kurgusu ile maça çıktı.
Turnuvanın en az şut atan takımı unvanı ile turnuvayı bitirmemek adına,” ilk 5 dakikada kaleyi gören şut atsın ki şut istatiklerimiz düzelsin, gol atmadan turnuvayı da bitirmeyelim, hele bir de maç içinde bir şeref golü bulursak tadından yenmez” taktiği ile maça çıkan Şenol Güneş’i gerçekten yürekten kutlarım.
Maçın ilk beş dakikasında takım bu “dahiyane” taktiği eksiksiz yerine getirdi. Gerekli şut istatiklerini tamamlayıp, hatta neredeyse gol yapma aşamasına gelen takım, hocanın verdiği taktiği yerine getirmenin gururu ile tatil havasına girip “maç bitse de gitsek” modunda maçı bitirdi. Takımda oynanan oyuna, rakibe isyan eden ne bir futbolcu ne de bir teknik adam vardı.
Saha içinde takım arkadaşlarını “gaza getirmek” için rakiple boğuşan, gerekirse sert bir faulle rakibe tepki veren, isyan eden Mert Müldür dışında topçu olmadığı gibi, saha kenarında” turnuvayı en iyi yerden seyreden” Şenol Güneş’in de onca hataya rağmen elindeki su şişesini dahi yere fırlatmadan, sakinlikle maçı seyretmesini kabul edemedim. Saha içindeki futbolcu hata yaptığı zaman kenarı bakmalı, oyunun patronu ve kurucusu, taktisyeninin tepkisini ölçmeli ama nerede? Aksine sahadaki her topçu genç kızlar gibi birbirine “trip” attıktan sonra, topa sırtını dönerek oradan uzaklaştılar.
Saha içinde Avrupa’da harikalar yaratn Milan’ın 10 numarası var ama biz Milan’ın 10 numarasını 70’inci dakikada sarı kart gördüğünde ve 85’inci dakikada yedek kulübesinde su içerken gördük. Adam o kadar silik oynadı ki oyundan çıkarken bile varlığını hissetmedik. Umut Meraş sakatlanmasa, sahada göremeyeceğimiz Mert Müldür, takımın çaba gösteren tek oyuncusuydu. Hakan, Yusuf ve Ozan’dan beklenileni yapan, gol pozisyonunu takımın golcüsünden daha fazla giren, mücadele eden tek topçuydu.
Hücum planı içinde çok kafa patlatan Şenol Güneş’in taktiği; her atraksiyonda koca bir sezon top oynamamış Cengiz’e top atılacak, o da topu kaleye dürtmesi için Burak Yılmaz’a verecek ve gol olacak. İnanılmaz bir deha… Şut atmadan turnuvayı bitirmemek adına yapılan şut çalışması ile güzel bir gol bulunması ve İrfan Can’ın attığı gol sonrası “ilk isyan” olarak küfür etmesi bile beni heyecanlandırırken Şenol Güneş elinde kağıt kalem taktik üretiyordu. Bence Şenol Güneş hazır Azerbaycan’da iken orada bir takım bulup anlaşmalı, Avrupa’da elit takımlarda oynayan hatta şampiyonluk yaşayan çok formda topçulardan kurulu bir takımı top oynatamıyorsa sorun hocadadır diye düşünüyorum.
Takımın gençliği ve tecrübesizliği mazereti de yeterince inandırıcı değil, 14-15 kişi dışında kimseye forma vermezsen, kalan topçuların hiç birinin Avrupa Şampiyonası tecrübesi olmaz. Bu dramatik turnuvayı averaj takımı olarak bitiren Milli Takım, eski dönemlerdeki gibi “şeref golü” atarak, şerefli mağlubiyetlerle turnuvaya veda etti.
Tel tel dökülen takım ve kenar yönetime rağmen TRT spikerlerinin gördüğü ama bizim görmediğimiz umuda, mücadeleye ve hırsa ihtiyacımız var. Yaklaşan Dünya Kupası eleme maçları arifesinde bu takımdan ve kenar yönetiminden aynı hataları tekrarlayarak farklı sonuçlar elde etmesini beklememek gerekiyor.
Her yerde olduğu gibi Milli Takım düzeyinde de “liyakat”
Geri pas istatistikleri varmı acaba ?Köşe atışından dönen topu alıyoruz ;iki üç geri pasla sahamızda hatta kalecimize dönüyoruz.Mahalle maçında bile bu kadar geri pasla oynanmaz.
Dünya bize bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da imreniyordur Savaş bey, siz ne yazıyorsunuz? Üç maçta 8 gol yemiş olabiliriz ama düşünsenize; şeref sayımızı atamasaydık daha kötü olmaz mıydı? Mesela Galler’ den 2 tane yedik, bereket penaltı kaçtı da 3 olmadı, bu da iyi birşey… trt spikerlerimize baksanıza ne güzel, ne heyecanlı maç anlattılar, demek sizin bizim göremediğimiz şeyler de var, böyle gereksiz analizler yapmayın Allah aşkına…😀
ŞENOL GÜNEŞ İSTİFA!!!!!
FEDERASYON İSTİFA !!!!!!!
Savaş bey, yazılarınızı okurken kullandığınız esprili dil okumamızı teknik bir futbol köşeyazısından daha keyifli bir hale çeviriyor başarılarınızın devamını diliyorum