Dolar 34,6014
Euro 36,2628
Altın 2.932,71
BİST 9.659,96
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa °C
Bursa
°C
°C
°C
°C
°C

Erdoğan ve Biden Afganistan için 130 milyon dolara el mi sıkıştı

Erdoğan ve Biden Afganistan için 130 milyon dolara el mi sıkıştı
20 Haziran 2021 12:30
398
A+
A-

Fransa’nın en önemli havacılık ve uzay dergisi “Air & Cosmos” Türk askerinin ABD ve NATO güçlerinin çekilmelerinden sonra Afganistan Kabil havaalanında görev yapması için Erdoğan ve Biden’ın 130 milyon dolar karşılığında el sıkıştıklarını açıkladı. Bu paranın içinde hem havaalanını koruma hem de hava trafiğini yönetme bulunmakta.

BAŞARI UMUDU ZATEN YOK

Peki, Türkiye artık resmen üstlenmiş olduğu havaalanını gerçekten koruyabilecek mi yahut ne kadar süre koruyacak? Bu sorunun cevabını da ABD Senato komisyonunda konuşan ABD Savunma Bakanı’ndan öğreniyoruz. ABD askerlerinin 11 Eylül’de Afganistan’dan çekilmesinden sonrası için endişe duyan senatörlere Bakan Lloyd Austin şöyle diyor: “Merak etmeyin cihatçıların ülkeyi tamamen ele geçirmesi 2 yılı bulur”.

Aynı 2 yıl tahminini ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley de telaffuz etmiştir. Orgeneral Milley “yanılabilirim ama bir profesyonel olarak şunu düşünüyorum, Afganistan Vietnam değildir, Taliban da Kuzey Vietnam ordusu değil, ülkeyi ele geçirmeleri 2 yıl alır” diyor

Bu durumda Kabil Havaalanındaki Türk askerinin aslında ABD ve NATO’ya bir “başarı” kazandırmak için de değil sadece zaman kazandırmak için orada bulunacaklarını anlıyoruz. Bu “görev” 130 milyon dolar karşılığında cihatçı teröristlere karşı ABD kalkanı rolü olarak da değerlendirilebilir. Ve de tam 2023’e kadar sürecek bir destek…

BÖLGEDEKİ TÜM GÜÇLER KARŞI

Geçen haftaki yazımda belirttiğim gibi Taliban sözcüsü Suheyl Şahin, örgütünün Türk askerine kesinlikle karşı olduğunu zaten söylemişti ve dolayısıyla havaalanı misyonu gerçekleşirse gelişmelerin nasıl olacağı bellidir. Taliban, Türkiye’nin NATO üyesi olduğunu vurgulayarak, NATO ile yaptıkları çekilme anlaşması gereği Afganistan’da tek bir NATO askeri dahi kalmaması gerektiğini anımsatmıştı.

Perşembe günü de konuyla ilgili bir açıklama yapan Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova, “Türk askerinin Kabil havaalanında görev yapmasının, NATO’nun Taliban’la yaptığı çekilme anlaşmasının iptali anlamına geleceğini” vurgulamıştır.

Bu arada Hindistan’ın haber ajansı ANİ, Kabil Havaalanı’ndaki Türk misyonu konusunda sadece isyancı Taliban’ın değil Kabil’deki Batı yanlısı hükümetin de ikircikli olduğunu dile getirmiştir. Kabil hükümeti bu konudaki teklife “düşüneceğini” söyleyerek cevap vermiş ve Amerikalılara “bu görevi kendi ordu ve polisimiz de yerine getirebilir” görüşünü iletmiştir.

Öte yandan Türkiye’nin havaalanı koruma misyonuna Pakistan’ı da katma önerisi ABD tarafından soğuk karşılanırken, eskiden beri el altından Taliban’ı destekleyen Pakistan da gerçekte Türkiye’nin askeri varlığından rahatsızlık duymaktadır. ABD’nin bölgedeki operasyonlarına en az 40 yıldır destek veren Pakistan’ın resmi ideolojisi Afganistan’ı veya en azından Peştun milliyetinin yaşadığı bölgeleri bir federasyon içinde ülkesine katmak olarak biliniyor. Bu konuda önceleri ABD’den umutları olan Pakistan hayal kırıklığına uğramış, Çin’e yaklaşmış ve iki gün önce de ABD’nin Afganistan’da İHA ve SİHA’larla yaptığı faaliyete destek olan hava üslerini kapatacağını açıklamıştır.

Öte yandan Batılı uzmanlar Türkiye’nin görev almaması halinde Afganların sadece güvenlik açısından değil teknik bakımdan da Kabil Hamid Karzai Havaalanını yönetecek kapasitede olmadıklarını dile getiriyorlar. SİGAR’ın (Afganistan’ın yeniden inşası için genel müfettişlik) adlı uluslararası komisyonun 2015 raporu ABD müdahalesinden itibaren havaalanı ve personeli için harcanan 562 milyon dolara rağmen Afgan personelin yetersiz kaldığını vurguluyor. Türkiye’nin zaten şu anda havaalanında NATO çerçevesinde bulunan 500 kadar elemanının da çoğu silahsız teknik yardımcı personel ve kalacak ve yeni gelecek askerlerle Türkiye orada 1500 kadar TSK mensubu bulunduracak. Amerikalı gözlemciler bu iş ve üstlenilen risk bakımından 130 milyon doları oldukça ehven bir fiyat olarak değerlendiriyorlar.

AMERİKALININ CANI KIYMETLİ

Başkent Kabil havaalanı 1791 metre yükseklikte, etrafı dağlarla çevrili ve coğrafi konumu bakımından da saldırılara son derece açıktır. Taliban son 20 yılda defalarca havaalanına saldırmış ve hafif silahlarla bile büyük zayiat verdirmiştir. Bütün bu olumsuzluklara rağmen ABD’nin 11 Eylül tarihinde çekilmesinden sonra, en azından ülkenin belli bölgelerinde egemenliğini sürdürecek olan Kabil hükümetine ekonomik ve askeri yardımının devam edebilmesi için elçiliklerin açık kalması gerekmektedir. Ancak elçiliklerin lojistiği ve ülkenin dünyadan kopmaması bakımından da havaalanının açık kalması ve korunması şarttır.

Askeri gözlemciler ABD’nin Türkiye’yi tercihinde hem masrafının az olmasının hem de bugüne dek Taliban’ın politik nedenlerle Türk askerini doğrudan hedef almamasının önemli olduğunu söylüyorlar. Öte yandan Kanada’nın “45e Nord” adlı sitesinin bildirdiğine göre Amerikalı askeri yetkililer Türkiye’nin havaalanında görev alması mümkün olmazsa ABD’nin bir de sır gibi saklanan “B planı” bulunduğunu söylemişlerdir. Bu planda koruma görevinin özel bir orduya yaptırılması öngörülmüş, tabii bu bir ABD şirketi olacağından tahmini bütçesi Türkiye’nin istediğinden kat kat fazla. Ayrıca, ABD medyası Biden’ın Afganistan’da ne ABD askeri, ne paralı asker hiçbir Amerikan vatandaşının kalmasından yana olmadığını söylüyorlar. Afganistan’da ölecek ABD askerlerinin seçimlerde kendisine oy kaybettireceğini düşünen Biden haklı, çünkü onun ülkesinde can kıymetli.

Kabil havaalanının asıl önemi ise üç dev askeri güç Rusya, Çin ve Hindistan’ın ortasındaki Afganistan’da, yani çok kritik bir yerde NATO bağlantı noktası olarak kalacak olması. Dolayısıyla havaalanı misyonu Türkiye’nin NATO’ya girebilmek için 1951 yılında üstlendiği Kore’ye asker gönderme kararını anımsatıyor.

2023 HESAPLARI VE İNSAN CANI

Öte yandan, Kabil Havalanı yakın bir gelecekte sadece askeri uçaklara hizmet verecek  gibi görünüyor. Air İndia, Emirates ve Fly Dubai şimdiden Kabil’i terk ettiler. Avustralya, elçiliğini bile kapatıp gitti. Taliban saldırıları da daha Amerikalılar gitmeden hız kazanmış gibi görünüyor. Şu anda 2500’ü asker, 16 bini sivil kadro olmak üzere 18 bin 500 Batılı en geç 11 Eylül’e kadar ülkeyi terk edecekler ve geride şu an orada bulunanlarla beraber toplam 1000-1500 kadar Türk askeri ve görevlisi  Taliban veya  El Kaide, IŞİD Horasan grubu ve diğer terör örgütleriyle başbaşa kalacak.

Taliban şimdiden tüm NATO üyesi ülkelere seslenerek aynen şu sözcüklerle “ülkede kalmaya heveslenmeyin, sadece elçilikleriniz kalabilir, onların korumasını da biz yaparız” demektedir.

Ve Ankara Afganistan’da riski tabii sadece 130 milyon dolar için alınmıyor, iktidarın iç siyasette Biden’ın 2 yıl için yani 2023’e dek desteğini sağlamaya yönelik siyasal hesapları alınan kararda en önemli etken olarak görülüyor. Ama evdeki hesap çarşıya uymaz demişler.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.