ABD raporunda Erdoğan kötü örnek

ABD Ulusal İstihbarat Konseyi’nce (NIC) hazırlanan raporda, bazı liderlerin dış politika hedeflerini gerçekleştirmek için kimliklerden istifade ettiği belirtilirken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a da işaret edildi.

‘Küresel Eğilimler 2040’ başlıklı raporda İstanbul’un 20 yıl içinde İstanbul’un Avrupa’nın en kalabalık şehri haline geleceği de öngörüldü.

‘Diasporayı harekete geçirme çabası’

Rapor dört yılda bir Amerikalı istihbarat uzmanları tarafından yayınlanıyor.

Yeni raporda bazı devletlerin politik amaçları doğrultusunda başka ülkelerdeki dini ve etnik ögeleri kullanacağı öngörüldü. Bu bağlamda liderlerin dış politika hedeflerini gerçekleştirmek için kimliklerden nasıl istifade ettiğine örnekler verildi. ‘Türkiye’nin, nüfuzunu artırmak için Avrupa’daki diasporayı harekete geçirme çabası’ da örnekler arasında sıralanarak şöyle dendi: “Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu bölgesel güçler yeni fırsatlar kollayacak ve büyük güçlerin rollerine soyunacak.”

Küresel Eğilimler 2040 başlıklı rapordan satırbaşları şöyle:

-Covid-19 pandemisi İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana görülen en çarpıcı küresel sorun. Pandemi sağlık, ekonomi, siyaset ve güvenlik alanlarında önümüzdeki yıllarda dalga dalga büyüyecek etkilere yol açacak.

-Kurum ve sistemler iklim değişikliği, hastalık, mali kriz gibi peş peşe gelen küresel zorluklara yanıt vermekte zorlanacak.

-Bu zorluklar; toplumların, devletlerin ve uluslararası sistemin dayanıklılığını ve uyum sağlama becerilerini defalarca sınayacak, çoğu zaman mevcut sistem ve modellerin kapasitesi aşılacak.

-Pandemi ekonomik eşitsizliği daha da derinleştiriyor. Devletlekin kaynaklarını zorluyor. Milliyetçi eğilimleri körüklüyor.

-ABD ile Çin arasındaki rekabet, jeopolitik ortamın geniş kapsamlı parametrelerini belirleyecek, başka ülkeleri seçimler yapmaya zorlayacak.

-ABD gibi demokrasiler güçlenmeye devam edecek. Tabii giderek derinleşen ve sık sık ortaya çıkan sorunlarla mücadele yolunu bulabilirse.

–‘Demokrasilerin rönesansı’ adı verilen olgu sayesinde Batı, gelişmiş teknoloji, ekonomik büyüme ve artan gelirler gibi toplumsal gerilimleri azaltan unsurlar sayesinde gelişecek.

-Covid-19 pandemisi, dünyaya ne kadar kırılgan olduğunu hatırlattı ve yüksek düzeyde karşılıklı bağımlılığın getirdiği riskleri ortaya koydu. Uluslararası sistem, giderek yoğunlaşan ve birbiri ardına gelen küresel zorluklara yanıt verme konusunda zayıf kalıyor.

-İklim değişikliği kaynaklı sorunlar önümüzdeki 20 yıl içinde giderek yoğunlaşacak. Tüm ülkelerde daha yüksek hava sıcaklıklarına, deniz seviyesinin yükselmesine, kasırga, hortum ve sel gibi aşırı hava olaylarına neden olacak. Yoksul ülkelerde gıda ve su sıkıntısı daha da kötüleşecek, küresel çapta göçler ivme kazanacak.