Dolar 36,6257
Euro 40,0360
Altın 3.534,02
BİST 10.862,14
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Bursa
8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Sal 6°C
Çar 7°C
Per 10°C
Cum 14°C

Orhan Sarıbal: “Yüksek Fiyatlar Dar Gelirlileri Zorluyor”

Orhan Sarıbal: “Yüksek Fiyatlar Dar Gelirlileri Zorluyor”
4 Mart 2025 18:39
191
A+
A-

CHP Bursa Milletvekili ve PM Üyesi Orhan Sarıbal, TÜİK verilerine göre son üç yılda gıda enflasyonunun yüzde 289 olduğunu belirterek, “Halkın artık satın almasının mümkün olmadığı kuzu etinin fiyatı yüzde 537, dana etinin fiyatı ise yüzde 460 oranında arttı. Meyve fiyatlarındaki artış yüzde 368, çay fiyatlarındaki artış yüzde 325, tereyağı fiyatlarındaki artış ise yüzde 321’i buldu. Halk neredeyse ekmek alamaz hale geldi. Çünkü son üç yılda ekmek fiyatları yüzde 293 oranında arttı. Tek ekonomistin ülkesinde işçinin, emeklinin cebinden çıkan her kuruş, yandaşın cebine giriyor. Mutlu azınlığın keyfi kaçmasın diye, milyonlar açlığa, borca, yoksulluğa mahkum ediliyor” dedi.

CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, özellikle tarımdaki büyüme rakamları ve Şubat ayı gıda enflasyonunu değerlendirdi. Sarıbal, enflasyon verilerinin manipüle edilerek halkın gerçek enflasyonla yüzleşmesinin engellendiğini ifade etti ve gıda fiyatlarındaki artışın özellikle dar gelirli ve emekli kesim için büyük bir yük oluşturduğunu belirtti.

Sarıbal, süt, tereyağı, peynir gibi temel gıda maddelerinin fiyatlarının ciddi şekilde arttığını vurgularken, TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileri ile ENAG’ın verileri arasındaki büyük farklara dikkat çekti. Sarıbal, şu açıklamalarda bulundu:

“TÜİK’e göre Şubat ayında aylık enflasyon yüzde 2,27, yıllık enflasyon ise yüzde 39,05 olarak açıklanırken, ENAG’a göre bu rakamlar aylık yüzde 3,37, yıllık yüzde 79,51 olarak kaydedildi. TÜİK’e göre 2003’ten bu yana ortalama fiyatlar 29 kat, gıda fiyatları ise 41 kat arttı. Fiyatlarda herhangi bir düşüş söz konusu değil; sadece artış hızı yavaşlıyor. Son üç yılda gıda enflasyonu yüzde 289 oldu. Kuzu eti fiyatı yüzde 537, dana eti fiyatı ise yüzde 460 oranında arttı. Meyve fiyatlarındaki artış yüzde 368, çay fiyatlarındaki artış yüzde 325, tereyağı fiyatlarındaki artış ise yüzde 321’i buldu. Halk neredeyse ekmek alamaz hale geldi. Son üç yılda ekmek fiyatları yüzde 293 oranında arttı.”

Şubat Ayının Zam Şampiyonu: Kuru Fasulye

Sarıbal, gıda fiyatlarındaki artışın Ramazan ayında mutfakta daha da hissedildiğini belirterek, “Derinleşen ekonomik krizin gölgesinde günden güne artan gıda enflasyonu gündemdeki yerini koruyor. Gıda fiyatlarındaki artış dar gelirlileri ve çalışanları daha fazla etkiliyor. Örneğin, 2023 yılında hissedilen enflasyon, açıklanan enflasyonun yaklaşık iki katı oldu. 2024 Şubat ayında üretici ve market arasındaki en yüksek fiyat farkı 3,2 kat ile kuru fasulyede görüldü. Kuru fasulyeyi 3,1 kat ile havuç, 3 kat ile kuru kayısı ve Antep fıstığı izledi. Üretici ve market arasındaki fiyat farkı nohutta 2,9 kat, kırmızı mercimekte 2,7 kat, yeşil mercimek, mandalina ve portakalda 2,5 kat, salatalık ve pırasada 1,9 kat, patlıcan, patates ve elmada ise 1,8 kat oldu” dedi.

Geçim Sıkıntısı Çeken Halk ve Diyanet’in Avokado Reçetesi

Sarıbal, iktidarın sahte rakamlarla övünürken halkın cebindeki yangını görmezden geldiğini belirterek, “Milyonlarca insan temel gıdaya ulaşamazken, Diyanet’in sahurda ‘Biraz peynir, birkaç zeytin, eğer severseniz avokado’ önerisine tepki gösterdi. ‘Tasarrufu hep halka, sabrı hep yoksula, lüksü ve bolluğu ise kendilerine rezerve edenler, milyonların açlık sınırında yaşadığını bilmiyor mu, yoksa bilmezden mi geliyor?’ ifadelerini kullandı.

Çiftçinin Durumu ve Tarımda Yetersiz Destek

Sarıbal, tarım sektöründe en düşük yıllık ortalama gelirin yaşandığını ve çiftçilerin emeğinin karşılığını alamadığını belirterek, “2003-2023 yıllık ortalama reel büyüme hızı Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’da yüzde 5,5 olurken, tarımda bu oran sadece yüzde 2,7’de kaldı. Tarımda maliyetler artarken, çiftçinin ürünü geçen yılki kadar bile para etmedi. Saray iktidarının övündüğü ekonomik büyüme ne üreticiye ne de tüketiciye yansıdı. Kazananlar ise büyük gıda şirketleri, zincir marketler ve ithalatçılar oldu. Tarım ürünlerinde üretimin artırılması, üreticilerin desteklenmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi, gıda enflasyonuyla mücadelede kritik öneme sahip. Çiftçilerin kullandığı mazot, gübre, tohum ve yem gibi temel girdilerin sübvanse edilmesi büyük önem taşıyor” dedi.

ETİKETLER: , ,
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.