Zaman
Zaman/
Şimdi;
Zamanla barışan, namaza duruyor, namaza duran zamanla halleşiyor..
Para kazanmak için zaman harcarsın
Üretmek için zaman harcarsın
İstediğin bir şeyin olması için ZAMAN dersin, sürece bırakırsın..
Zamanın olmadığı tek şey ise SEVGİDİR.
Kendini sevmek
Sevdiğini sevmek
İşini sevmek
Arkadaşını sevmek
Hayatını sevmek
Bunları sevmek için ZAMANLA BARIŞMALISIN..
Zaman AN’dır AN İSE sen diretmeyi bıraktığında, aceleciliği bıraktığında AN OLUR..
AN’ın içinde yaratan vardır…
ZAMANLA BARIŞAN İÇİNDEKİ RABBİYLE BARIŞIR…..
Rabbiyle barışan her an zaten namazdadır..
Her an namazda olmak demek, her an onunla yürümek, nefes almaktır..
Zihinsiz, çabasız ve kontrolsüz…
Zaman ona bırakmaktır…
Sen O’ndan daha mı iyi bilirsin?
Ona bırakmak ise yaşadığın her ne ise kabullenmektir..
Kabullenmek ‘tamam, andayım, sendeyim’ demektir..
Sendeyim demek ‘şeytanını Müslüman etmektir’
Şeytanı Müslüman etmek, zamanla inatlaşmamaktır.. bu yüzden acele işe şeytan karışır denmiştir…
Aceleci, sabırsız olduğun yerleri incele, onlar içindeki nefsinin tuzakları..
Nefsine de uyabilirsin, sistem yine affedici lakin sistem affediyor da sen kendini affedebiliyor musun?
Yine çocuk gibi ‘tövbe’ diyen, ağlayan ve sızlanan sen olmuyor musun zamanla inatlaştığında?
O yine kabul ediyor, bak yaptı bir yaramazlık, anladı hatasını diyerek şefkatle sarıyor..
Ne istedin de verilmedi?
Neyi hayal ettin de önüne sermedi?
Şimdi zamanla helalleş, namazına ve zamanına bir de bu şekilde bak..