Sanat dünyasında iz bırakıyor
Selçuk Metin’i ilk tanıdığımda, o sadece bir muhabir adayıydı. Genç, heyecanlı ve yaratıcı bir ruhu vardı. Gazetecilik serüvenine başladığı ilk günlerden itibaren, onun sıradan bir kariyerle yetinmeyeceğini hissediyordum. Zamanla, yollarımız Olay Gazetesi’nde kesişti ve birlikte birçok başarılı projeye imza attık. Selçuk, her zaman işine duyduğu tutku ve yeteneğiyle fark yaratıyordu.
Bursa’nın sınırları Selçuk’un hayallerine dar geliyordu. O, her zaman daha büyük düşünüyordu. “Bir gün yönetmen koltuğuna oturacaksın ve önemli işlere imza atacaksın,” dediğimde, bu sadece bir tahmindi. Ama bugün, onun bu yolda yükseldiğini görmek beni hem gururlandırıyor hem de duygulandırıyor.
Selçuk Metin, gazetecilikten yönetmenliğe uzanan yolculuğunda, zekasını ve yeteneğini, Türk sanat dünyasında adından söz ettiren projelere dönüştürdü. Leyla Gencer, Metin Akpınar, Haldun Dormen, Genco Erkal ve Yıldız Kenter gibi büyük isimler üzerine hazırladığı belgeseller, onun özgün bakış açısının birer örneği. Her projede, sadece teknik anlamda değil, duygusal derinlik ve içerik açısından da iz bırakıyor.
Bugün, Ferhan Şensoy’un hayatını konu alan bir belgesel hazırlayarak bu başarı yolculuğuna bir yenisini daha ekliyor. Ferhan Şensoy ile projeyi hayata geçirme fikrini paylaştıklarında, usta sanatçının beklenmedik vedası, projeyi bir süreliğine ertelemişti. Ancak Selçuk, bu projeyi hayata geçirme kararlılığıyla kolları sıvadı ve Şensoy’un sanata kattığı devrimci izleri ölümsüzleştirmeye adadı kendini.
Porte Film’in kurucusu olarak, Selçuk’un sanata bakış açısı ve yaratıcılığı, hem teknik hem de içerik açısından sayısız projeye ilham verdi. Bu başarı hikayesi, sadece Selçuk’un değil, sanata ve yaratıcı çalışmalara duyduğu derin saygının da bir yansımasıdır.
Selçuk Metin ile gurur duyuyorum. Başlangıçta Bursa’da başlayan bu serüven, bugün Türk sanatına değer katmaya devam ediyor. Yolun açık olsun Selçuk. Daha nice büyük projelere imza atacağına inanıyorum