Dolar 35,4833
Euro 36,6176
Altın 3.067,23
BİST 9.700,15
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 8°C
Çok Bulutlu
Bursa
8°C
Çok Bulutlu
Per 10°C
Cum 9°C
Cts 10°C
Paz 12°C

YEŞİL SAHALARIN ÇEVİRMENİ

YEŞİL SAHALARIN ÇEVİRMENİ
14 Ocak 2025 23:03 | Son Güncellenme: 14 Ocak 2025 23:16
125
A+
A-

RÖPORTAJ:İKBAL TURAN
Futbol, sadece sahada oynanan bir oyun değil; aynı zamanda kültürlerin, dillerin ve insanların buluştuğu devasa bir dinamik etkileşim alanıdır.
Bu dünyada her oyuncunun performansını, teknik direktörlerin stratejisini ve hatta saha dışındaki uyumu sağlayan gizli kahramanlar vardır. İşte bu kahramanlardan biri de Volkan Çay. Bursa’da doğan ve köklü bir futbol kültürü içinde büyüyen Çay, tercümanlık mesleğiyle , Türk futbolunun birçok önemli anına tanıklık etti. Yurt dışındaki eğitimleri, farklı dillerdeki uzmanlığı ve futbol dünyasına olan tutkusu, onu bu alanda vazgeçilmez bir isim haline getirdi. Hayali olan Bursaspor’da çalışmak, onu yalnızca işine değil, çocukluk hayallerine de daha yakınlaştırdı. Sadece kelimeleri aktarmadı Volkan Çay; futbolun büyüsünü, oyuncuların duygularını ve sahadaki atmosferi doğru bir şekilde dillendirerek, taraftarları o anların içine çekmeyi başardı. Onun çevirmenliği, futbolun evrensel dilini konuşmakla kalmadı; aynı zamanda her maçın ardındaki insani bağları, zorlukları ve coşkuyu da gözler önüne serdi. Futbolun yalnızca başarılarla değil, bu başarıların duygusal derinliğiyle de anlam kazandığını gösteren oldu çoğu zaman.

Bir dönem Pablo Batalla’nın Türkiye’deki tercümanı olan Volkan Çay, Batalla’nın saha içindeki tüm düşüncelerini ve duygularını, Türk futbolseverlere doğru bir şekilde aktarmış, ona dair her kelimeyi anlamlı kılmayı başarmıştır. Ancak şu an, Batalla’nın sesi olma görevini devretmiş durumda. Bu röportaj, futbolun sadece sahada kazanılan üç puanla değil, o üç puanın ardındaki hikayenin doğru bir şekilde aktarılmasıyla da değer kazandığını bir kez daha hatırlatıyor .Futbolun görünmeyen yüzünde büyük bir rol oynayan Volkan Çay’ın ilham veren hikayesine, tercümanlık mesleğinin inceliklerine ve unutulmaz anılarına yakından bakacağız. Hazırsanız, futbol dünyasına dilin gücüyle açılan kapıyı beraber aralayalım!

1. Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız? Volkan Çay kimdir?

Merhabalar, ben Volkan Çay. 47 yaşında, Bursa doğumluyum. Evliyim ve üç kızım var. 1996 yılında liseden Yabancı Diller bölümünden mezun oldum. Mezun olduktan sonra yabancı dillerimi geliştirmek amacıyla yurt dışına gittim. İlk olarak Almanya’da 3 ay kaldım, ardından bir yıl İngiltere’de dil eğitimi aldım. İngiltere’deki sınavların ardından Brighton College of Technology’den kabul aldım ve iki yıl orada eğitim gördüm. 2000 yılında ise hayalimdeki yer olan Brezilya’ya gittim. 6 yıl boyunca burada eğitim aldım, çalıştım ve evlendim.

2. Futbol dünyasında tercümanlık yapmaya nasıl başladınız? Bu mesleği seçmenizde sizi etkileyen faktörler nelerdi?

Tercümanlığa tamamen şans eseri başladım. 2006 yılında, Fenerbahçe’den kiralık gelen sağ kanat oyuncusu Mateus de Souza ile anlaşmazlık yaşayan hocalar, tercüman gereksinimi duyuyorlardı. Türkiye’de Portekizce bilen tercüman sayısı çok azdı. Ben de Brezilya’dan bir ay tatil için Türkiye’ye gelmiştim. Bir akşam, o dönemin Başkan’ı Levent Kızıl ve Genel Menajer Atilla Dönmez ile tanıştım. Bana tercümanlık teklif ettiler. Türkiye’ye tatil için geldiğimi ve dönüş biletimin olduğunu söyledim. Ancak ısrarla denememi istediler. Başarısız olursam dönüş masraflarını karşılayacaklardı. Görüşmelerin ardından, Portekizceyi ana dilim gibi konuştuğum onaylandı ve işe başladım.

3. Teknik direktörlerle veya oyuncularla çalışırken en çok nelere dikkat ediyorsunuz?

Mümkün olduğunca teknik terimlere harfiyen uymaya özen gösteriyorum. Antrenman ve taktik anlatımlarını anında doğru şekilde çevirmem gerekiyor.

4. Başarılı bir tercüman olmanın temel kriterleri sizce nelerdir?

Konuştuğumuz dile tam hakimiyet, futbol terimlerini iyi bilmek ve dilin oyun içindeki kullanımını takip edebilmek başarılı bir tercüman olmanın temel kriterleridir.

5. Bursaspor gibi köklü bir kulüpte çalışmanın üzerinizdeki etkisi nedir?

Benim için çok önemli bir duygu. Doğduğum ve tuttuğum takımın içinde olmak çok güzel bir his.

6. Çalıştığınız takımlar hangileriydi? Takım içerisindeki rolünüzü nasıl tanımlarsınız?

Sırasıyla:
2006-2008 Bursaspor
2008-2009 Konyaspor
2009-2014 Bursaspor
2015 Akhisar
2015-2017 Fenerbahçe (Brezilyalı futbolcular)
2017-2018 Eskişehirspor

Futbolculara evlerinde hissettirmek, memleket hasretlerini unutturmak, her türlü iç ve dış destek sağlamak, aile ve kişisel ihtiyaçlarına yardımcı olmak görevlerim arasındaydı.

7. İyi bir tercüman olmak için hangi yönlerinize yatırım yaptınız? Geliştirmeniz gereken noktalar olduğunda nasıl bir yol izliyorsunuz?

Türkiye’de öğrendiğimiz diller yeterli olmuyor. Gelişim için yurt dışında yaşamak ve eğitim almak şart. Kültürel ve aksan farklılıklarını bilmek de çok önemli.

8. Çalışma sırasında birden fazla kültürü ve dili aynı anda değerlendirmeniz gerekiyor mu? Bu süreci nasıl yönetiyorsunuz?

Bir dönem hem İngilizce hem de Portekizce çeviri yapmam gerekti. Ertuğrul hocamızla görüştükten sonra Fransızca tercümana ihtiyaç olduğunu fark ettik ve kulübe uygun bir aday olarak Özgür Naçı’yı kabul ettik.

9. Beden dili ve üslup, tercümanlık işinizi nasıl etkiliyor? Bu unsurlara özel bir önem gösteriyor musunuz?

Evet, çok önemli. Özellikle stresli ortamlarda veya kaybedilen maçlardan sonra her şeyi çevirmiyorum. Çünkü hem futbolcuların hem de hocaların tepkileri çok kritik. Yabancı futbolcuların küfürlü tepkileri Türkiye’de yanlış anlaşılabilir.

10. Günlük iş hayatınızda karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdir? Bu zorlukları aşmak için uyguladığınız yöntemler var mı?

Kamp dönemleri en zorlu dönemlerdi. Aileden uzak olmak, futbolcular, personel ve bizler için çok zorlayıcıydı. Yoğun geçen bu dönemde sabırlı ve destekleyici olmak gerekirdi.

11. Saha içi ve saha dışındaki tercümanlık görevleri arasında ne gibi farklar var? Kendinizi hangi ortamda daha rahat hissediyorsunuz?

Saha içindeki antrenmanlar, maçlar ve toplantılar rutin işler. Ancak asıl iş, futbolcuların ve ailelerinin saha dışındaki ihtiyaçlarını karşılamakta. Saha dışında onları mutlu etmek, takım içindeki uyumu artırır.

12. Mesleğinizden aldığınız en büyük tatmin kaynağı veya motivasyon nedir?

Çeşitli ülkelerden gelen futbolcularla çalışmak, onlara yardımcı olmak ve problemleri çözebilmek, bana büyük bir motivasyon kaynağı sağlıyor.

13. Bursaspor taraftarlarıyla iletişim kurarken unutamadığınız bir anınız oldu mu? Taraftarların ilgisi ve beklentileri işinize nasıl yansıdı?

Birçok güzel anım oldu ama Yalova’da otobüsle yapılan baskın en çok hatırladığım olumsuz anılardan biri. Taraftarların istekleri genellikle imza, fotoğraf ve maç kazanmak üzerine oluyor.

14. Futbol dünyasında iletişim ve kültürel uyumun önemi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu uyumu sağlama sürecinde nasıl bir rol oynuyorsunuz?

Yurt dışında 10 yıl kaldım. Bu deneyim, buraya gelen futbolcuların nasıl bir ortamda yaşayacaklarını anlamamı sağladı. Onlara kültürel uyum konusunda destek olmak, hem futbolcular hem de aileleri için çok önemli.

15. Bursaspor’da çalışmak size şehir ve takım ile nasıl bir bağ kurdurdu?

Bursaspor’un Vakıfköy’deki antrenmanlarına ve maçlarına çocukken gitmiştim. Bu kulüpte çalışmak, benim için çok büyük bir gurur kaynağı.

16. Kariyerinizde ileride gerçekleştirmek istediğiniz projeler veya ulaşmayı hedeflediğiniz noktalar var mı?

Futbolculuk kariyerinden sonra menajerlik gibi hedeflerim vardı. 2013’te Brezilya’dan genç bir yıldız futbolcu getirmek için temaslarda bulundum. Ancak Bursaspor’un futbol izleme komitesinin ilgisini çekmedi. O futbolcu daha sonra Hollanda’ya 3 milyon Euro’ya transfer oldu.

17. Tercümanlık dışında ilginizi çeken başka bir meslek veya alan var mı?

Küçükken çok gezmek isterdim, sanırım tercümanlık hayalimi bir kısmını gerçekleştirdi. Futbol sayesinde birçok şehir ve ülke görme fırsatım oldu.

18. Genç tercüman adaylarına veya futbol sektöründe çalışmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Tek bir dil öğrenmek yeterli değil. İngilizcenin yanında bir başka dili de öğrenmek şart. Yurt dışında eğitim almak ya da online olarak diğer ülkelerle iletişim kurarak geliştirmek faydalıdır.

19. Bir dönem Pablo Batalla ile yapışık ikiz gibiydiniz. Onunla çalışmak nasıldı?

Pablo ile çok yakındık, hatta bazı futbolcular Pablo’yu benim oğlum sanıyordu. Şu anda bile ailecek görüşüyoruz . Hiç kopmadık.

20. Kariyeriniz boyunca kimlerle çalıştınız? En keyif aldığınız çalışma arkadaşı kimdi? En zorlandığınız kimdi?

Kariyerim boyunca yaklaşık 100 futbolcu ile çalıştım. En keyif aldığım futbolcu Pablo Batalla. En zorlandığım ise 2010-2011’de Damien Steinert’in aksanıydı. Anlaşılması çok zordu.

21-Pablo’nun vatandaşlık süreci nasıl gelişti?

Pablo’nun Türkiye vatandaşlığını alması sürecinde yardımcı oldum. 250 bin dolar yatırım yaparak vatandaşlık aldı. İspanya’dan almayı planladığı oturum izninden vazgeçtik.

22-Pablo Türkiye’ye nasıl geldi ve hoca olarak nasıl başladı?

Pablo, Türkiye’ye hoca olarak geldiğinde, Nilüfer Belediyespor’da malzemeci olan eski bir arkadaşım aracılığıyla iş teklifi aldı. Şubat ayında doğum olacağı için bir süre gelemeyeceğini söyledi ancak yaz aylarında Türkiye’ye gelerek hoca olarak kariyerine devam etti.

23- Pablo’yla neden çalışmıyorsunuz?

Pablo Türkiye’ye geldikten sonra, ben kendi düzenimi kurduğum için alt liglerdeki maaşlar nedeniyle menajerlik kariyerime yönelmedim. Ancak, Pablo’nun ailesinin ve onun ihtiyaçlarının çözüme kavuşturulmasında hala yardımcı oluyorum.

24-Son olarak neler söylemek istersiniz?

Futbolcularla ve hocalarla çalışmak, her yönüyle iç içe olmak, hayal ettiğim bir deneyim

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.