Dolar 34,1129
Euro 38,0923
Altın 2.860,79
BİST 9.971,12
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Yağmurlu
Bursa
22°C
Yağmurlu
Cts 24°C
Paz 23°C
Pts 26°C
Sal 28°C

İç Soluk ve AN, saat yönünün tersine dönen zaman:)

27 Temmuz 2024 20:18
197
A+
A-

 Her sabah uyandığımızda sormamız gereken ilk soru? Bugün ben kimim? Her gün yeni bir gün ise her gün benim aynı kimliklerle dolaşmam biraz haksızlık değil mi? Evet ben anneyim, ben eşim, ben annemle babamın çocuğuyum, ben keyfime düşkün…. ben ben ben bunlar benim bazı kimliklerim ama bugün ben kimim?

Bugün ben bir blog sayfası oluşturmaya karar veren ve kendi masalını anlatmaya hazır biriyim. Bu masal her masal gibi biraz hayal ürünü, biraz neşeli, biraz üzgün, biraz yalan, epey gerçek, belki karışık zihnim kadar karışık belki hayalperest ruhum kadar hayalci… Mesela ben şu anda gözlemcisini aşmış, gözlemciye ihtiyaç duymayan bir ışığım, kendi masalını hiç boşluksuz doldurmuş, uyanan her hücresine bir hikaye uydurmuş ve ışık hızıyla ışığa kavuşmuş bir pervaneyim. Rüzgar hangi yöne eseceğini biliyorsa, ışıkta kendini kaynağa götürecek yolu rahatlıkla bulur. Aralarında en yalansız ilahi hat üzerinden bir bağlantı bulunur. Sen imdat dediğinde o hat aktifleşir ve masalına uyanırsın.

Her birimizin içinde kaynakla bağ kurmayı bekleyen ışıklar mevcut. Cesur ve kararlı parlamayı bekliyorlar. Hani içinde ürperti hissettiğin zamanlar vardır, sana yıldızını hatırlatır ve ışığın gücünü anımsarsın. Bugün ben ışığım, aşık bir ışık: ‘ doğadaki sesleri, ahengi, uyumu dinleyen bir ışık.

Farkındayım, her ses: ağaçların, bitkilerin ve hayvanların sesleri.. hepsi birer frekans yolluyorlar, hepsi uyum içinde titreşiyorlar, hepsinin derdi kaynağı canlı kılmak, canlı tutabilmek: neşeli, oyunbaz ve göz kırpan bir çocuktur kaynak, oyun oynamayı çok sever;) Farkındayım, doğadaki her ses farklı bir hücremle birlikte titreşiyor uyum içinde ve sen dinlersen duyabiliyorsun. Şimdi kendi uydurduğum birşeyi yazıyorum, yani bence böyle olan birşey: Mesela bahçemde çokça cırcır böceği var ve aklıma ilk gelen şey: ‘sürekli tuvalete gitme ihtiyacım’ 🙂 Düşünmeden edemiyorum, eskiler cırcır mı oldun derlerdi ya, acaba cırcır böceklerinin frekansı barsakları çalıştırıyor olabilir mi:) yani bana göre kimse bunların sesine bukadar marzu kalmışken kabızlık sorunu çekemez. Yani herşeyin derdi bilinmek ise onların da derdi bu olabilir mi, cırcırcırcırcır demeleri aslında ben barsaklara çok iyi geliyorum, siz benim sadece öttüüğümü düşünüyor olabillirsiniz ama ben adı üstünde cırcırım. Ya misal barsak problemleri olanları cırcır böcekleri ile 21 gün yaşatsak:) Dememiş miydi Tesla herşey frekanslardan ibarettir diye. O zaman ben var olan her hayvanın her bitkinin frekansı ile uyum içinde yaşamayı öğrensem:) Aman Allah’ım nasıl heyecanlandım!! Sen de bilinmek istemiyor musun!!

Neden var oldun, neden göründün, neden yazıyorsun!! Etrafımda bilinmek isteyen çığlık çığlığa bağırınan martılar dolaşıyor, sanki savaşa girmek üzere olan kavgacı bir milleti çağrıştırıyorlar. Bu düşünce korkumdan beslendiği için hemen kovuyorum fikrimden ve bir zamanlar şahindim diye düşünmeye başlıyorum, her şeyin farkında en yukarıdan uçan, avlayacağı yemi rahatlıkla bulabilen zeki bir şahin, sonra ne mi oldu?? o masalın sonunda şahin kendi tüyünden yapılmış bir okla kalbinden vuruldu:( Fakat bu masalı ben yazdığım için ve yan cebimde cadıkapanı ya da korkusavar olduğu için, hepsini yutup kocaman bir deve dönüşüyorum. İnsanlar bilinemedikleri zaman para aracılığı ile bilinmeyi tercih ediyorlar. O da bir bilinme yöntemi evet, fakat para gücüyle bilinenler ön planda olmayı seçerken, gerçek kendini bilenler daha geri planda olmayı tercih ediyor.

Sadece gözlemlerim… Ben şahin olduğum dönemde çokça özgürdüm ve şimdiki hayatımda anlıyorum ki: özgürlük kelimesi aslında kendi yarattığımız bir hapishane, özgürüm diyen herkes aslında o hapishanenin içinde yaşıyor. Kimilerine göre özgür olmak: bekarlık, kimilerine göre çocuksuz olmak, kimilerine göre zengin olmak ve tabi herkese göre bambaşka tanımı vardır özgürlüğün. Şimdi size gerçek özgürlükten bahsedeyim, içindeki hapishaneden kurtulan herkes özgürdür. AAA özgürlük yazıma denk düşen bir kaz sesi, karşı bahçemden geliyor beni çok güldürdü: ‘sanki çığlık çığlığa ben ÖZGÜRÜM diye bağrıyor’:)

Kaz sesi acaba kendi ruhunu sıkışmış hisseden bir insana iyi gelebilir mi? Acaba kavgacı kazlar ve martılar gibi bağırsak kendimizi özgür hissedebilir miyiz. Kendimi neşeli bir soytarı gibi hissediyorum şu anda, cırcır böcekleri ile barsak çalıştıran, martılar ve kazlarla bağıran bir soytarı..evet konuyu dağıtmadan ya da çok dağılan konuyu biraz toparlarsak: özgürlük, iç soluğun bir anlık nefes alması demektir. Nedir bu iç soluk ne ciğer ile ne diyafram ile alınan soluğa benzer. İç soluk kalbin arkasında, kürek kemiklerinin ortasında, sırtınızı döndüğünüz zaman iki kürek kemiğinin altında yer alan aslında ölüm nedir bilmeyen, yani ölümsüz olan, fakat ve ne yazıkki ölümlü bir dünyada yaşamaya mecbur bırakılan, mecburiyetten saat yönüne doğru dönmeye çalışan aslında saat yönünün tersine hareket etme kabiliyeti olan, sen an da kaldığında duran. yani zamanı durduran, kaynakla direk bağlantısı olan, onun imdat demesiyle seni kaynakla buluşturan ve masalına uyandıran yegane yıldızın. Bence herkes iç soluğuna isim vermeli, çünkü o sana yaratan tarafından verilmiş yegane parmak izi. Hatta parmak izinden bile özel. İç soluğumuza isim vererek onunla konuşmaya başlayalım mı? Bakalım bize neler anlatacak, hangi diyarlara götürecek, ve sen de kendi masalına uyanabilecek misin!!!

Y

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
16 Ağustos 2024 15:19
31 Temmuz 2024 10:40
6 Ağustos 2024 08:10
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.