Yengeç Dönencesi

Gündönümü yıl içerisinde iki kez gerçekleşir. 21 Haziran tarihinde Kuzey Yarım Küre’de yaz başlangıcı olurken Güney Yarım Küre’de Kış başlangıcı kabul edilir. Yaz gündönümü, Güneş ışınlarının Yengeç Dönencesi’ne yılda bir defa (yaklaşık 21 Haziran’da) dik geldiği an. Kuzey yarımkürede en uzun gündüz yaşanır ve günler kısalmaya, güney yarımkürede en kısa gündüz yaşanır ve günler uzamaya başlar.

Gündönümü yıl içerisinde iki kez gerçekleşir.

Sevgili okurlar öncelikle benim dönemim başlıyor nedir derseniz ‘yengeç’ zamanı 😂 etkileri için astroloji dünyasına müracaat edelim zira pek anlamam. Dönenceler, burçlar, paraleller, meridyenler,  retrolar tekmili birden duygu dünyamıza hücum ediyorlar sonra biz coğrafi bir olayı bile böyle sulandırıyoruz. Bu gün yılın en uzun günü, umarım güzel geçer, bitmek bilmedi demek zorunda kalmazsınız.

Asıl değinmek istediğim konu bu gün için yaz başlangıcı deniyor ya o.

Zaten başladı çok da sıcak bir haziran yaşadık bunun dahası nasıl olur acaba düşünmesi bile boğucu.

Bu yıl alınan verilere göre muazzam bir ağustos ayı yaşanacakmış.

Dünya s.o.s veriyor ve genelimiz oralı olmuyor.

Basit bir sorum var sizlere, en son ne zaman fidan diktiniz?

Bu soruları çeşitlendirebiliriz bu güne kadar kaç tane fidan diktiniz, çocuklarınızın fidan dikmesine vesile oldunuz mu, bu sonbahar için planlarınız arasında var mı gibi.

Dünya hepimizin ve artık çok küçük biliyorum ki pek çok okurumun yakın aile bireyleri arasında yurt dışında olanlar var ve diğerlerimiz içinde bu her an mümkün.

Çocuklarımız bizim yaşımıza geldiğinde bizimkine benzer doğa içerikli planlar yapsınlar istiyorsak bu konuyu ciddiye almamız gerek. Torunlarımızı pikniğe götürmek, ağaçlara salıncak kurmak gibi basit hayallerimiz olabilmeli.

Bu uzun günü nasıl değerlendireceksiniz bilmem ama umarım gelecek hayalleriniz vardır.

Hayallerin varlığı keyifli çünkü hiç gerçekleşmeye bilirler ya da gerçekleştiğinde umduğumuz kadar coşku duymaya biliriz ama muhakkak olmalı.

Siz hangi açıdan bakanlardansınız acaba yolu yaşayanlardan mı, yolun sonunu hedefleyen sonuç odaklılardan mı?

Haldun Taner’in bu sözüne ne diyorsunuz mesela “Bir hayalin gerçek olması kadar hayal kırıcı bir şey yoktur.”

Bir düşünür de demiş ki “Bütün dualarımı kabul etmediği için Tanrı’ya şükrediyorum” haydi bakalım.

Nasıl ters köşe oldu, bu güne dek hep hayallerimizi gerçekleştirmek için mücadele edelim dedik bu konuda yazdık şimdi ne diyorum ben böyle 😉

Bu gün bunları da düşünelim nasılsa hayli uzun bir gün,  hayallerimiz olsun kesinlikle lakin gerçekleşirse ne olur, hayatımızda ne değişir, ne hissederiz bunu da iyice düşünelim.

Konunun devamı gelecek, fakat lütfen yorumlarınızı bekliyorum.Bu arada bir önce ki yazımıda hatırlayınız orada konunun başka bir açısından minik bakışlar atmıştık.

Hayalsiz ve sevgisiz kalmayalım dostlar, dünyayı sevgi kurtaracak 🙂