Yakıştı mı?

Galatasaray’ın sahasında oynanan ve şampiyonluk düğümünün çözülebileceği maçta, üstelik maçın başında ağır bir kırmızı kart ile uzunca bir süre 10 kişi ile mücadele eden F.Bahçe, adeta bir mucizeyi gerçekleştirip,
şampiyonluk şansını son haftaya taşıdı.
Eksik rakibi karşısında etkili olamayan ve Fener kalesine maç boyunca bir isabetli şut dahi atamayan G.Saray, seyirci desteğine rağmen, öngörülemez bir şekilde maçı kaybederek, şansını zora soktu. Sarı-kırmızılı takımın şampiyonluk yolunda +3 puan avantajı var ve küme düşmemek için kazanmak zorunda olan Konyaspor’dan en az bir beraberlik almakta
G.Saray’a yetecek.
Ama ateş hattındaki Konyaspor’unda kurtulmak için,
kazanmaktan başka çaresi yok.
Fenerbahçe’nin ise son maçında küme düşmesi kesinleşen İstanbulspor ile karşılaşacak.
Dolayısıyla, F Bahçe’nin kazanması normal bir sonuç olacaktır.
Nihayetinde Konya’da oynanacak karşılaşma,
şampiyonluk düğümünü çözecek.
Böylece futbolu yönetenlerin isteğiyle yüksek tansiyon bir hafta daha sürecek…
*
İşin bu tarafı saha içinde…
Ama saha dışında gerçekleşen olaylar, futbolda sağduyunun giderek eridiğini gösteriyor.
Sezonun en önemli maçında, takımına moral vermek için tribünde olması gereken Fenerbahçe Başkanı Ali Koç nedense(!) maça gelmiyor, takım 10 kişiyle sahada mücadele edip kazandıktan sonra,
genel kurulda taraftara oynamayı da hesaplayarak, maç bittikten, seyirci de dağıldıktan sonra yancılarıyla beraber stadı basıyor.
Görüntülerle sabit, stat görevlilerine, G.Saray yöneticisine saydırıyor, tehditler ve küfürler yağdırıyor, hızını alamayıp kendi yöneticisinin yakasına yapışıyor.
Maç esnasında yanında olmadığı Fenerli futbolculara, teknik direktörüne sözde sahip çıkıyor. Amaç tabii ki, seçim öncesi genel kurul üyelerinin gözüne girmek, oyunu almak…
Öte yandan, stattan ayrıldıktan sonra, Ali Koç’un stadı bastığını öğrenen G.Saray Başkanı Dursun Özbek de kameraların karşısına geçip, Ali Koç’u düelloya davet ediyor,” Yüreği yetiyorsa, delikanlıysa gelsin ben statta bekliyorum” diye meydan okuyor.
*
Esasen, tüm bu yaşanan olaylar bir oyunun parçası…
Şampiyonluk heyecanının bir hafta daha sürmesi, medyanın, kulüplerin reklam ve yayın gelirlerinin artması,
bahis şirketlerinin daha çok kazanması ve spor kamuoyunun gündemini yönlendirme gayreti, sürecin amaçlarını oluşturuyor.
Ve bizler de futbolsever/taraftar olarak da bu çıkar çatışmasının tarafı olmak zorunda kalıyoruz.
Yazık, gerçekten yazık…