Dolar 34,5123
Euro 36,1724
Altın 2.972,62
BİST 9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 21°C
Parçalı Bulutlu
Bursa
21°C
Parçalı Bulutlu
Cum 18°C
Cts 6°C
Paz 7°C
Pts 8°C

Go Home 2020, Welcome 2021

2 Ocak 2021 12:35 | Son Güncellenme: 2 Ocak 2021 12:42
379
A+
A-

Günlerdir ekranlarda, gazetelerde ve radyolarda “yeter artık bitsin şu lanetli yıl,  gelsin yeni yıl” diye beyin yıkama çalışmaları son hızla yapılıyor. Hangi tv kanalını açsanız sanatçısı, aydını, bilim adamı açıyor ağzını 2020 yılının ne kadar uğursuz olduğunu anlatıyor ve yeni yılın bir an önce gelmesini istiyor.

Kendi adıma gülerek ve sıkılarak izliyorum.  Kabul ediyorum ki, insanoğlu hep yenilerden yeni ve güzel şeyler umar. Bu insanın yaradılışında var galiba. “Sürekli umut etmek.”  Umutsuz yaşamak insanı karamsarlığa ve sonunda mutsuzluğa götürür. Hep benimsediğim ve sevdiğim bir söz vardır, “önce umutlar ölür”. Umudu öldürmemek gerekir şüphesiz ki. Ancak umutlu olabilmek için de bir umut ışığı olması gerekir. Şöyle bir düşünelim. Dünyada ve ülkemizde neler olmayacak ki umut ışığı olabilecek.

Dünyada egemen güçler, silah üretimini durduracak, silaha harcanan paralar bilime ve insanoğlunun sağlığına mı harcanacak? Nükleer denemeler yapılmayacak mı? (Siyasi bir krize yol açmamak için ülke ve kişilerin isimlerini yazmayacağım.) Bazı egosu balon yapmış ülkelerin ve o ülkelerin liderleri birbirlerini tehdit etmeyecekler mi?  “Bir nükleer füze sallarsam dümdüz ederim seni” diye. Ya da ülkelerindeki azınlıklara işkence yapmayı bırakıp “bunlar da insan” deyip insanca davranmaya mı başlayacaklar. Kendi ırklarından olmayan insanları sürgünlere göndermekten vaz mı geçecekler? Kutuplardaki buzulların erimesi duracak mı? Çöle dönüşmeye başlayan dünyada “yeşili koruyalım kampanyası” başlatılıp da milyarlarca fidan mı dikilecek? Uyuşturucu baronları uyuşturucu ticaretini bırakıp ilaç üretimine mi başlayacaklar? Dünyayı kasıp kavurmakta olan virüs belasından kurtulmak için tüm bilim adamları ülke sınırlarını bırakıp bir araya gelecek de tüm insanlara bedava yapılacak aşı mı üretecekler? Afrika’da, Asya’da ve dünyanın her yerinde açlıktan ölen çocukları kurtarabilmek için bedava yiyecek mi gönderecekler? Dünyada tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi için seferberlik mi olacak? GDO’lu ürünler  yerine doğal ürünler mi üretilecek? Daha çok sayılacak şeyler var. Yer altı nükleer bomba patlatmaları bitip depremler mi engellenecek?

Gelelim ülkemize. İktidar sahipleri muhalefete, muhalefettekiler iktidara hakaret etmekten vaz mı geçecek? Ülkemiz Cumhuriyet ayarlarına geri mi dönecek? Laik, çağdaş, demokratik bir hukuk devleti olmak için çaba mı sarfedeceğiz? Kendi  görüşlerini paylaşmayan insanları öteki olarak kabul etmekten vaz geçip, “Hepimiz kardeşiz” mi diyeceğiz. Hukukun üstünlüğü ilkesine sımsıkı sarılıp hukuka ve adalete güvenebilecek miyiz? Asgari ücreti insanca yaşama koşullarına uygun hale getirebilecek miyiz? Tarım ve hayvancılığın gelişmesi için neler yapabileceğiz? Çiftçiyi köyünde tutup, kalkınmanın köylerden başlaması gerektiği felsef    esine dönebilecek miyiz? Okulsuz köy, öğretmensiz okul kalmasın diye eğitime önem verecek miyiz? Sağlık konusunda insanımıza ücretsiz hizmet verebilecek miyiz? Siyanürle altın aramayı, insan sağlığını ve doğayı yok eden nükleer santraları iptal edecek miyiz? Yok olan ormanlarımızı ve doğayı kurtarabilmek için milyonlarca  fidan dikebilecek miyiz? Kız çocuklarımızı da erkek çocuklarımızla eşit olarak eğitebilecek miyiz? Çocuk tecavüzlerini bitirip sorumlularını yok edebilecek miyiz? Kadın cinayetlerini yok edebilecek miyiz? Erkek egemen yobazlığını sona erdirip insanların  eşit olduğunu köhnemiş beyinlere sokabilecek miyiz?  Depremzedelere gönderilen battaniyelerin pazarlarda satılması mı engellenecek? Daha çok şeyler sayabiliriz. Gerisini de hep beraber düşünelim.

Sevgili dostlar, yukarıda anlatmaya çalıştığım hazin gerçekler nedeniyle “Evine dön 2020, hoş geldin 2021” diyemiyorum. Yıl dediğiniz ne ki? Birer rakamla sınırlandırdığımız, ama içini dolduramadığımız şeylerden ibaret. Ha 2021 deyin ha 3021. Dünyada ve ülkemizde zihniyetler değişmedikçe, emperyal güçler dünyadan elini çekmedikçe, gerek dünyada gerekse ülkemde hak, hukuk, adalet, eğitimde eşitlik, hakça üretim ve hakça paylaşım olmadıkça, özetle insan gibi insan olmadıkça  daha çoook GO HOME 2020, WELCOME 2021 deriz.

Yine de her yeni gününüzün sağlıklı ve mutlu olması dileğiyle.

 

 

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
11 Mart 2021 12:26
6 Eylül 2021 08:19
10 Temmuz 2021 09:15
21 Nisan 2021 08:39
9 Ağustos 2021 11:09
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.