Dolar 34,1131
Euro 38,0965
Altın 2.864,72
BİST 9.928,47
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Yağmurlu
Bursa
22°C
Yağmurlu
Cts 24°C
Paz 23°C
Pts 26°C
Sal 28°C

Etnosentrizm

25 Nisan 2024 07:49
157
A+
A-

Basitçe, kendi kültürünü merkeze almak demek.

Avrupalılar, kültürlerini insanlıkla eşlemek suretiyle merkeze koydular. Latin Amerika’da yerlilerle karşılaşınca şaşırıyorlar. Onlar da insan ama kendileri gibi değil. Fiziken insan görünümündeler fakat, giyisileri, yaşam tarzları çok başka.

Büyük Varlık Zinciri’nin hiyerarşik yapısında, evrende her şeyin yeri var. Tanrı, peygamberler, azizler, papa, bilgeler, kardinaller, krallar, soylular, kontlar, şövalyeler, köylüler, hayvanlar, ağaçlar, madde, taş.

Hayatta kimin, nerede duracağını gösteren bir rehber tasarlanmış.

Büyük Varlık Zinciri’nde yerlilere bir yer bulamıyorlar. Çünkü, Avrupalılar için insan eşittir beyaz ve Hristiyan demek. Ne ilginçtir, bazı filozoflar, mesela Hegel, yerlilerin insan olup olmadıklarını tartışıyorlar. Hepimiz Hz. Adem’den geldiysek, bu insanların niçin gelişmediği sorgulanıyor. Bakıyorlar, bunlar Hristiyan değil, Avrupalı değil, o halde insan da olmadıklarına kanaat getirip, öyleyse onları köle yapabilirize geliyorlar.

Demek ki, kendi kültürünü merkeze koyan anlayış, ötekine kör sağır kesilen anlayışsızlıkla eş değer.

Verdiğim ön bilgilerin ardından, spotları yaşantımıza çevirelim. Okuduklarımız bizi bir adım öteye taşısın diye. Okumak, eğer fikrimizi sarsmayacaksa ne işe yarar?

E hadi bakalım. Mahallemizin dışına çıkarayım sizi.

Seküler bir yapının içine doğup büyüyen bireylerle, din odaklı bir yapıdan gelen bireylerin kültürel kodlarının çatışmasını; iki tarafın da birbirlerine tıpkı Avrupalıların Latin Amerikalılara yaptığı gibi, yerli muamelesi yapmasını örnekleyeyim.

Oğlum küçükken, bekçinin kızı bana yardıma geliyordu. Kara çarşaflıydı. İşe başvurduğu insanlar, kıyafeti yüzünden onu evlerine almıyorlarmış. Oğlum kadını ilk gördüğünde ‘Anne, bu teyze niye saklanıyor?” diye sordu. Kadının ‘saklanmak’ amacıyla kapandığını sanmış. Algı işte. İlk başta açıkçası bana da tuhaf geliyordu, fakat kadını tanıdıkça sevdim. Dürüst, güvenilir, pek akıllı. Bir gün mutfakta otururken, içine dert olmuş herhalde, sohbet sırasında şöyle dedi: “Bizim çevremiz hep böyle abla. İnsanlar bizi ..(x)..partili sanıyor. Ama, ben asla onlara oy vermem. Dini kullanıyor onlar. Bizim dinimiz böyle değil. Hepsi yalancı.”

Apışıp kaldım. Ne söyleyeceğimi bilemedim. Kimden ne çıkacağı belli olmuyor.

Arkadaşım anlatıyor. Kayınvalidesi yanındaki çocuğa, gelinini yani arkadaşımı göstererek, ‘Bak, görüyor musun, onun kolları cehennemde yanacak.” demiş. T-shirt giydiği, kollarının yarısı açıkta kaldığı için.

Birbirimize yerli muamelesi çekmeyi nasıl bırakacağız, bilmiyorum.

T.S. Eliot “Bazen aynı dili konuşmak yetmez. Bir de aynı yerden anlamak gerekir.” diyor. Aynı gökkubenin altında, aynı toprakların üzerinde yaşarken; aynı dili konuştuğumuz halde birbirimizi anlamaktan fersah fersah uzağız. İki taraf da kendi mahallesinden bir adım öteye geçmiyor çünkü. Tek hakikati, kendisininki sanıyor.

Oysa, Marshall Berman’ın kitabını okursanız, vaziyeti çakarsınız. “Katı Olan Her Şey Buharlaşıyor.”

Bizler de öyle. Mikro düzeyde insanca, makroda ise toplumca eriyip gittiğimizin idrakine varmadan, hızla buharlaşıyoruz. Allah, sonumuzu hayra çıkarsın.

YAZARIN EKLEMİŞ OLDUĞU YAZILAR
6 Nisan 2024 08:14
16 Mayıs 2024 22:32
5 Nisan 2024 08:35
20 Nisan 2024 08:04
4 Nisan 2024 13:45
7 Mayıs 2024 08:19
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.