ZAMAN, AN ve zamanı bükmek
Zaman mekanizması, aslında çok basit bir şey gibi geliyor kulağa..
Zaman dediğin gelip, geçen giden birşey gibi..
Halbuki şimdi bir düşünün, zaman ne demek?
Neler uğruna zaman harcıyorsun?
Neler yapıyorsun?
Para kazanmak için zaman veriyorsun mesela, bir yemek yapmak için zaman veriyorsun, bir sohbet esnasında yine giden zamanından gidiyor..
Peki bunları yaparken sana ne kalıyor?
O işten memnun musun?
Memnunsan o iş bereketleniyor, yemek yaparken keyifle mi yapıyorsun yemeği?
O zaman o yemek bereketleniyor,tatlanıyor, çok güzel oldu diyorsun..
Eğer ki keyifle yaptıysan bir sohbeti tadına doyum olmuyor, tekrar bir araya gelelim diyorsun..
Bir de tam tersini düşün, keyifsiz tatsız yaptığın herşeyde ne zamanın bereketi kalıyor, ne de tat..
Tat nedir peki? Zaman, zaman nedir Zam’AN.. yani AN..
An nedir? Ne geçmişte, ne gelecekte olmak, yani zihinsizlik.yani süreçle akmak..
Bir çok psikolojik rahatsızlıkların başında düşüncelerini yönetememek geliyor. Yani beyninini,duygularını yönetememek.
Çünkü zamanda değilsen, AN’da değilsen eğer süreçte değilsin. Ya geçmişin girdaplarında ya da geleceğin çukurlarındasın..
Yani eskilerin dediği gibi ‘doğmamış bebeğe don dikiyorsun’
Madem olacak olan olduysa
Nedir bu telaş, nedir bu acelecilik ya da tam tersi nedir bu zamanı öldürmek için boşa uğraştıkların,duygularda boğuldukların..
Şimdi gel zamana birde böyle bak..
Eğer istersen biz de rehber olarak yanındayız..
Bilge Karadeniz