İmdaaaat!
“Sevgili karıcığım, 24. Evlilik yılımız kutlu olsun. İyi ki varsın hayatımda.”
“Nişanlılığımızın 19. Ayındayız. En kısa zamanda yapacağız düğünü sevgilim.”
Yahu kardeşim bize ne evliliğinizin kaçıncı yılından ya da nişanlılığınızın? Belli ki bir yumuşak karınları var, Facebook’ta şirinlik yapıyorlar. Bize ne kardeşim, al karıcığını git bi yerlere bir de hediye al. Sen de al nişanlıcığına bir demet çiçek, belli ki oyalıyorsun 19 aydır.
Ya da şöyle; Apartman komşumuz Maarif’ten emekli Ali Bey’in Erzurum’daki yengesinin annesi hakka yürüdü.
Eeee, n’apalım ? Yolu açık olsun. Aman Münker ile Nekir’in sorularına doğru cevap versin, yoksa vay ki başına. Benden söylemesi.
Bir de bir mezar resmi ve altında şöyle bir yazı; Canım babacığım, 32 yıl oldu aramazdan ayrılalı, yokluğuna alışamadım. Çok özledim çok.
“Kolayı var, sen de gidiver yanına özlemini gider” diyesi geliyor insanın.
Hele bazıları var ki, eminim ki birçoğunu tanıyorsunuzdur. Adam hayatında tek bir kitap dahi okumamıştır, desen ki, 3 satırlık bir yazı yaz. Vallahi Türk Dil Kurumu toptan intihar eder.
Aaaaa o da ne? Sanki William Shakespeare oturmuş klavyenin başına döktürüyor. Y da Yaşar Kemal Döngeleyi anlatıyor. Vallahi Nazım Hikmet görse bunları şairliği bırakır pazarda limon satar. Ama hakkını da yemeyelim amcamın. ‘Kopyala yapıştır’ı öyle güzel öğrenmiş ve uyguluyor ki Şapka çıkartırsın.
Ha bir de Sosyal medya ishalleri var, adam günde 26 doz yazmazsa hasta oluyor.
Daha niceleri. Gerçekten imdaaat.
Eh bugünkü sosyal medyam doldu.
Kalın sağlıcakla.